
Sanat ve Mobilya Tarihi hakkında...

Avrupa Sanatı Romanesk(Roma Sanatı) Gotik Erken
Rönesans Rönesans
Avrupada batıda katolik sistem yapılar doğuda ortodoks bizans yapıları
9.yy derebeylik düzenine geçmeden Lordlar kendi topraklarında küçük yönetimler kurmaktaydılar.
*Çok tanrılı
dönemden kalan Bazelika; Doğuda apsis çınıtısı bulunmaktadır. Ana mekanı apsis yönünde
kesen Transpest koyulmuştur. Apsisin arkasında bir Altar Masa önündeyse Koro vardır. 11. yy'da çok sesli
müziğin ilk adımları burada atılmıştır. Ayrıca mimaride dikine uzun nef'lere bölünmüş
batı(giriş)cephesi daima alımlıdır.
Fresk ve Mozaiklerde bizans döneminden farklı bir
özellik görmeyiz. *Mozaik örenği: Dini bir resim konusuysa Dini bir Tören. Ters bir perspektif,hacim değerleri
olmayan,renk,ışık,çizgisel perspektiften yoksun bir tema. Yalnızca görülmesi istenenlerin anlatıldıgı
bir resimdir. *Roma Dönemine ait inşaat ustalarının bir mimarinin nasıl yapıldıgını
anlatan içinde inşaat kalfalarının ve ustaların bulundugu fresko,hikayecilik göze çarpmaktadır. *11.yy
bir mimari yapının nasıl yapıldıgını gösteren Sicilya Monreal Kilisesinin duvarlarındaki
mozaiklerden biri.Tamamen bizans özelliği taşımaktadır Merkanın dengeler sistemi kurulmadığı
göze çarpmaktadır.Minyatür ve romanesk tarzı kemerler görülür.
*VERONA'da Bir kilise; ağır yan
duvarlar kitle halinde birleşik tonozları taşıyor kalın fil dişi ayaklarise üzerine bindirilen
nefti. *Roman Örtü sistemi: Bu sistemde bileşik,çapraz tonozlar ve onları taşıyan orta neftle kalın
ayaklar yer alır. *Ağır kitlesel görünümlü Mimarilerdir. *Gotik Örtü Sistemindeyse; Bunların yerine
mimari özelliği olan yeni bir karakter ortaya çıkıyor. *1200 yılına ait D'INGERBURG el yazması
en önemli özelliği hacim eğerlerinden yoksun oluşudur. *Hz.Yahya'nın Görüntüsü; kendi dinamiğinde
bir derinlik olan ifadeciliğin ön planda tutuldugu Giotto'ya kadar görülmeyen bir özelliği taşır. *İstanbul'da
Kariye Manastır Kilisesindeki Mahşer sahnesi adlı apsisin üstündeki Fresk dengeler sistemi bakımından
Önemli bir kompozisyondur. Siyah fon üzerine açık renk kullanılmıştır bu yüzeyde,orta noktadaysa
AKS oluşturulup yaratılan elips düzlemi içerisinde İSA oturtulmuştur.(13.yy) Gözün optik algılamasına
uygun bir doğallık yakalanmaya çalışılıyor. istanbul Karya manastırında doğal
düzen,matematiksel bir çabayla oluşturulmuştur. İstenilenin aksine şematik tarza karşı çıkış
vardır.İki ağırlık dengelenmiştir.Asimetrik düzende bir denge bulunmasına karşın
Topyekün denge kaybolmuştur. Renkler, arasındaki çelişkiler tamamlayıcılar arasındaki çekişmeler
Hacimsel bir denge yaratmıştır.Sergilenen Vücutlarda hacim değerlerinin varlığı görülmektedir.
Geç Gotik-Erken Rönesans ressamlarını etkilemiştir. İkonografik Boyut; Hiristiyan ikonografyası
ve mahşer günündeki diriliş sahnelerini içermektedir. Hz. Musa ve Meryem gösterilmektedir. Biçimsel Göz kompozisyonu,
Ponoptikon,gözetlenme mekaniği gözün biçimi Evren ve Kozmik yapıyla birleştirilmiştir.(Göz:Görünen Elips
Biçimi) *VENEDİK SAINT MARCO MEYDANI *Giovanni Bellini;Hıristiyanlıkla ilgili bir günün kutlanışını
konu alan resmi Romanesk döneme ait bir kilisedir,Romakemerleri ve geç döneme ait gotik ilaveler yapılmıştır.Mimari
bakımından ON İKİ HAVARİUN kilisesinin bir kopyasıdır.(Eski Fatih Camii-ist) (EK BİLGİ:İtalyanlar(13.yy
1204) haçlı seferleri sırasında istanbulu yağmalaması sonucu 4 adet Bronz At,dikili taş yanından
alınarak Saint Marco Meydanına monte edilmiştir.)Palla Dora bizans hazineside buraya getirilmiştir. Dilimli-
yuvarlak,sivrilen kemerler venedik tarzı gotiği yansıtır buna en güzel örnekse oradaki Dükalık Sarayıdır. *İsa'nın
Yahya Tarafından Vaftiz Töreni Resmi *Giotto'nun Son Akşam Yemeği Resmi *Romanesk Rölyev: "Aziz Rölyevi"
Burada yalnızca istenilen veriliyor.inanan kutsal insan imajı verilip iç dinamikler içerisinde gizli tutuluyor. *Samara
Saraındaki İki Boyutlu Türk Resmi,yine burada "istenilen" bir mesaj verilmiştir. *Atla Geyik avlayan Adam
: iki boyutlu resim sanatına bağlı olarak hacim değerleri yoktur. *İlkel Maya Duvar Resmi, ışığın
sadece bir yandan geliyor olması en büyük özelliğidir. NOT:Dini temalı resim ancak vizyonda görselliğin
ön plana çıktığı Giotto'da ortaya çıkıyor. *Bir Burjuva'nın Papa'ya bir altın kese
verilişi gösteriliyor bu resimdeki en büyük özellik ise; Olayın ilkkez bir mekanla buluşmasıdır. *GİOTTO:13.yy
italyasında ortaya çıkmıştır. Dante'nin ilahi Komedyasını(Dvina)yazdığı
dönemle Petrak'ın şiirlerini yazdığı dönemlede çağdaştır. Fransa2da hala Avrupa2nın
merkezinin kendinde olduğu nu söyler. Almanya Prag'ta oturan Luxemburg asıllı bir sülale tarafından yönetilmektedir. Bohemia(Almanya-Avusturya);italyan
ve Fransız etkisinin Avrupa'nın bilinen her köşesine yayılmasını sağlayan Merkezlerden
birisidr.Bu etkiler;İngiltere Kralı II.Richard Bohemia'lı Anna ile evlidir.Latin kilisesi hala büyük Avrupa
Birliğini oluşturmaktadır.Henüz sınırları kesin olan devletçilik ve milliyetçilik fikirlerinin
oluşmadığı bir dönemdir. *Bu yüzden sanatçılar ve düşünceler rahatça bir yerden diğer
bir yere aktarılıyor.Hiç kimsede yabancı kökenlidir gerekçesile bunları yadsımıyor. 14.yy
sonlarına doğru bu karşılıklı ilişkilerden doğan üsluba, "Uluslararası Gotik"
diyoruz.Örneğin Bir fransız usta bir ingiliz kralına resim verebilmektedir... *Papaya Maddi bağış
Sahnesi: Bu resimde ilk defa insan ile mekan bir arada çizilmiştir.Hacimsel değerler tamemen verilmiştir.Optik
gözlem,optik anlatım giotto ile başlamıştır açık mekan anlatımları Giotto'da göze
çarpmaktadır.Simgelerin yerine insan figürleri hacimsel değerler verilerek çizilmiştir. *isa nın Doğum
Sahnesi: çocuk isa Hz.yahya tarafından kutsanmaktadır *Sehir Manzarası:Giotto nun şehir manzaralı
resimlemerinde göze çarpan en buyuk özellik bir eksikliktir bu eksiklik ise resimdeki arka kısmın resmin bütünüyle
orantılı olmamasıdır. MASACCİO: Masaccio Gotik anlayışı bir kenara bırakarak
Matematiksel kuralları ortaya çıkarmıştır.(Erken Dönem)14.yy Geç gotik dönem ve erken rönesans.
*Elbise
Yıkayan Havari: isa ve havariler bir aradadır resimde resmin solundaysa elbise yıkayan bir havari ilgi noktalarından
birini oluşturuyor. Derinlik ve hacimsel değerler verilmiştir.Dünyevi anlayış resme yansıtılmıştır. *Masaccio
ya ait Kilise duvarına yapılmış Resim Ruhil-Kudüs tedir. Resmin solunda yahya sağında meryem
Ortasındaysa isa verdır resmin alt kısmındaysa Sitovratek denilen mezar vardır. Kuzey Sanatçıları:
Bu dönemde sanatçıların ısrarla doğa gözlemciliğine soyunduklarını görüyoruz.Uluslararası
gotik sanatçılarının resimlerinde çevre gözlemlemelerinden faydalandıkları görülmektedir. Stefan
Lohren(1400-1451): *Alman Ressam ın Meryem Güllü Bahçe adlı yapıtını Görmekteyiz Meryem ve isa
yer alan en önemli öğelerdir resimdeki. *Limbruk Kardeşler:Takvim Resimleri,Pascalya Kutlamasının konu
alındığı Minyatür tarzda olan bir eserdir. Sandro BOTTİCELLİ:16.yy başı 15.yy sonu
Erken Rönesans sanatçısıdır. Sanatçı sıfatı henüz sanatçılara verilmemişti bu dönemde
hepsi zanaatkar olarak anılırdı(Family).
Luca SİGNORELLİ: *Mahşer-sahnesi(Fresk),
15.yy sonunda Ortaya koymuştur.Anatomik değerler hacim değerlerle verilmiştir. Jestlerin realist olarak
resme yansıtılması çıplak vücutlarda kıvranan acı çeken insanların oluşturdugu et
yığını görülür. Signorelli'nin Tablosu iki parçada inceleniyor. a)Yukardaki Bölüm(Mahşerin
idare edildiği gökyüzü) b)aşağıdaki Bölüm(Mahşer ve Acı çeken insanlar) *Velaskes: Van
may adlı tabloda isa meryem in kucagındadır ve tam oturmadıgı göze çarpmaktadır erken ronesans
a ait bir eserdir 1425-1500 SANDRO BOTTİCELLİ: 1450-1510 erken Rönesans Ressamıdır. Giottoların
temel kurduğu BrunoLeski'nin Matematiğe döktüğü Resim Anlayışını Kendi yorumlayan özgün
bir yapı oluşturmuştur.Eserlerinde hacimsel değerleri çizgici bir uslupla hacim değerlerini yumuşatarak
vermiştir.Gölge ışık tesiri bırakan sert çizgileri kaybetmiştir.Adete Balmumundan insan tipleri
mevcuttur. Bir Tül arkasından izlenir gibi insan vücudu Transparan bir görünüm aktarılmıştır. Tüm
hacimsel değerler dini konuları es geçerek yönünü mitolojiye ve eski yunana çevirmiştir. *Venüs ve Mars'ın
buluşma Tablasu(1455-1510) Resimde yanlarda Eroslar bulunmaktadır. *Pallas ve Centuar 1482 (Yarı at yarı
insan mitolojik yaratık ve güzel bir kadın) Arka-plan, Ön-plan resimde mevcuttur bu da ayrıntıcılık
özelliği olarak Botticelli'nin resmine yansır. *The Birth of Venus(Venüsün Doğuşu):1485. Venüs'ün deniz
kabuğu içinde doğuşu gösterilmektedir.Deniz kabuğu evreni simgelemektedir Venüsün denizden karaya gitmesini
kolaylaştıran yardımcı Figürler vardır.Alegorik diye nitelenen diğer figürse onun mahsumiyetini
örtmeye çalışıyor.Diğer melekse üfleyerek onu karaya çıkarmaya çalışıyor.Konturler
hacim değerler ile yedirilmiştir resimde. *Mahşer Sahnesi:Formlar,perspektif ve hacim değerlerresmin
içindeki yerini almıştır.İsa ilgi noktasıdır ve Gökyüzünden mahşeri idare etmektedir. EK
BİLGİ:1506-Papa II.Gulio Roma'da bulunan(Vatikan) Saint Pietro Bazelikasını yıktırır.Folaransada
Okulundan BRAMANTHE'yi çağırır. Öyle bir yapı inşa etmesini isterki diğer Roma mimari eserlerini
Gölgede bırakacak olsun.OKTAGON denilen (Merkezi Planlı yuvarlak yapı)Şapel görünümünde Roma mimarisine
ait bir Şemadır.Dor sutunlar yer amaktadır. LEONARDO DA VİNCİ: Floransa okulunda yetişmiştir.
En önemli ustası Bramanthe'dir. Donatello ve Brunoleski'nin çağdaşıdır. Hacimsel ve matematiksel
değerlerinyerli yerine oturtulmasına ağırlık vermiştir.İnsan anatomisi için birçok kadavrayı
incelemiştir. "Medici" lerin en önemli Ressamlarından olmuştur. Saint Pierre (Pietro) Katedralinin ilk çizimlerini
oluşturmuştur. *Avrupa'da Resim ve mimari üslübu: Kuzeyde Gotik Güneyde italyan şehir devletlerinin etkisiyle
hacimsel ve perspektif olarak ikiye ayrılır. *Adrotain of the Magi Visitors Bramenthe(1481) Leonardo Da Vinci *Sadece
Meleğin Yer aldığı Leonardo resmi *Anna Gurubu Eskizleri:Beşgen içerisine alınarak matematiksel
değerler oluşturulmuştur. *içinde Meryem İsa ve Kutsal Kuzunun bulundugu Resim hepsinin bakış
açıları aynı akstadır.(Leonardo) *Mağarada Meryem: Gizli ışık tekniğini uygulamıştır
böylelikle hacim değerler ortaya çıkmıştır. *Mona Lisa:Öncelikle görmemizi istediği yüzü
ve gizli tebessümü vermiştir.Kullandığı SFUMATO Tekniği ile Tebessümdeki hacimsel değerleri
yumuşatarak sergilemiştir. Teknikte Dokular yumuşatılıp yayılarak görsel akışkanlık
sağlanmıştır. *Filippo Brunoleski: *Erken Rönesans; Filippo Bronoleski(Floransa Universitesi'nin
kurucularından).İtalyan Mimar 15.yy Perspektifi metamatiksel birdeğer olarak ortaya çıkarıyor.İlk
olarak Roma mimarisini incelemesine rağmen onlara öykünmemiştir. *Floransa Pazzi Kilisesi(Giriş): Roma
kemerleri ve taşıyıcılarla üçgen alınlıklı giriş kapısınıda oradan
almıştır.Panteon'a benzeyen bir kubbe mozaiği oluşturmuştur. Kubbeye açılan pencereler
mevcuttur. Bunların şekliyse yuvarlaktır.Bazelikal sistem yapıyı oluşturmaktadır,Narteksi
yarı açık olarak yapılmıştır,çatıyla örtülü balkon kısmıda yapıda bulunmaktadır. *SANTA
MARIA DEL FIORE:15.yy, 1420 yılında Folransa'da yapılan bir kilisedir. Kubbe ahşap strüktürle oluşturulmuştur.
8parçalıdır,kubbe pencereleri kütlenin ağırlığını aza indirmesi için kullanılmıştır.Kuzey
gotik anlayışı cephede görülmektedir.Manastır tarzı tonozlar ve kubbeyi taşıyan kıvrık
tonoz yer almaktadır. Estetik olarak Kubbe altı kasnak mermerden yapılan...................Güney tarzına
göre gözü yoracak şekilde hareketlendiğini görüyoruz kısacası,Hareketli Gotik bir girişe sahiptir
yapı.
*Paulo UCHELLO: Tiyatronun opera sahnesi içinde cereyan eden olayları çizgisel perspektifi anlatmaktadır
eserlerinde.Doğa detayları çok iyi bir şekilde aktarılmıştır daha iri bize doğru bakan
Atlar yapmıştır.ışık perspektifi azdır.Atların içi boş maketlere benzediği
görülmektedir. Yatay ve dikeylerle savaş sahnesine matematiksel bir dinginlik koymuştur. *Atlıların
savaş sahnesi(Yukarda anlatılmıştır).Renk Perspektifi Verilmiştir.Hacimsel değerler verilmeye
çalışılmıştır. *Fra Filippo LİPPİ: Massacio'nun yolundan gittiğini renk perspektifini
aynı onun gibi kullanmasından anlayabiliriz.Göz optik algılamada doğadaki gibi bir algılanış
var. Kumaşlarda ışık-gölge oyunları iyi bir şekilde verilmiştir. ESER:Sabah Melikesini'nin
Ziyareti
*JEAN VAN AYK: Kuzeyli bir ressamdır. Gotik felsefeden kopamamıştır. Doğa izlenimciliği
ön plandadır.Nakışcılık edasıyla detaylara önem vermiştir. *Thesis Sahnesi (Meryem solda,isa
ortada yahya ise sağdadır) *Kutsal Kuzu Sahnesi(Görsel algılamada ilk göze çarpandır.Tüm detaylar genelde
Kuzuda Toplanmıştır.)Dengeler belirlenmiştir Ayk perspektifi matematiğe dökerek resmi bir üçgen içine
almıştır. *Meryem Kucağında İsa Resmi(Sutunlarla oluşan bir mekanlar ve hacimsel degerler
resimdeki en büyük özelliktir) **Van Ayk'ın son eseri: "Anorfini ve Karısı" adlı yapıtıdır.Detaylar
göz alıcıdır resimin içindeki aynadan kendi yansımasını sunması bir nevi merkalaşmaya
ilk adımken öte yandan Sinema Fotoğrafik Resmin ilk yaratıcılarındandır. Michelangello: 16.yy
başlarında 1475-1564 arasında yaşamıştır. Michelangello'nun hacim değerleri kullanarak
heykelimsi insanlardan oluşturduğu tanrı ve ilk insan elektriklenmesini kendi uslubuyla vermiştir. Foloransa
okulunun etkisi vardır.İnsanın yaradılış yorumunu dinsel bir formasyonla aktarıyor.
*Ademle
Havva'nın cennetten kovuluşu; Mahşer sahnesine giden dilimde;heyecanlı devingen ve birazda fazla hareketli
bir biçimde kaos veriliyor. Floransa okulunun kapılarını aşarak Manyerist bir davranış sergiliyor. (Barok;Çok
fazla hareketlilik ) Not: ilk evre dinsel temalar,ikinci evre manyerist yaklaşım,3.evre barok Resmi yuvarlak
bir form içine oluşturmuştur kumaş insan beynini andırmaktadır;tüm insan kuramı,mahşer
kavramı insan beyni içinde oluşur teması aktarılıyor boylece resimde.
*Korku içindeki insanın
tek gözüyle mahşer sahnesinde inanılmaz şeyleri görmesi anlatılıyor.Yapılan heykelimsi ve abartılı
anatomik değerlerin oldugu insan figürleri veriliyor resimde. *Kadın Azize-Mahşer sahnesi bulunmaktadır.
Azize'nin resimdeki rolu hesap tutuculuktur ve Tedirgindir.Gölge ışık tesirleri derin bir şekilde verilmiştir.Manyerist
etkiler saçlardaki dalgalanmadta verilmiştir. *Sevgili Aile:resmin solunda çıplak insan oratadaki kısmın
solunda çocuk sağında baba ve sağ alt kısmında Anne vardır: Işıklar sert ve keskin
hacim değerleri vardır. *Alsak Rölyev: Eros Meryem ve kucağında isa. *Izdırap çeken İnsan:Savaş
esiri konuyu kapsamaktadır içsel bir ızdırabın dışa yansıması vardır ve feminen
bir insan havası resimde görülmektedir. *İsa'nın Çarmaktan İndirilişi: Meryem ve isa yine resimdeki
rolleri paylaşmışlardır.Ölmüş bir insan bütün hacim değerleri verilmiştirCansız bir
insan bedeni çok iyi bir şekilde verilmektedir. *Saint Lorenzo Mezar Anıtı:Gece ve gündüz ana temadır *Musa
Heykeli: Yüzünden ifadesi anlaşılmaktadır.Heykele dinamizm katılarak hareket sağlanmıştır
ve güçlü bir tanrının temsilcisi bu heykelde yansıtılmaktadır. *Şarap Tanrısı Beküs:Kadın
ve erkek aynı figürde simgelenmiştir. *Meryem ve isa Saint Pierre Kilisesi. *Davut Peygamber:Eller savaştaki
gücün simgesi olarak büyüktür. *Donatello'nun Davut'u ile yapılan Kıyaslama: Donatello da hatlar daha yumuşak
işlenmiştir. *Sixty ShapeL:15.yy da tamamlanmıştır 4 seneyi bulmustur bitirilmesi. Aşırı
hacim değerler kullanılarak heykelimsi figürler ortaya çıkmıştır. *İnsan'ın (Adem'in
Yaratılışı):14575-1564) Hacim değerler heykelimsi figürleri ortaya çıkarmıştır.
Resmin solunda Adem sağında ise Tanrı yer almaktadırAdem resminde yataylar ve dikeylerde olşan derinlik
görülmektedir.Tanrı resmindnin arkasındaki örtü Beyne benzemektedir buda bunları insan beyninde oluştugunu
simgelemektedir.Tüm insan kavramı,mahşer mahşer kavramı insan beyni içerisinde şekillenmektedir.
Resme genel olarak bakıldıgında hareketli heyecanlı bir anlatım bulunmaktadır.Klasik dönem resim
anlayışının dışına çıkıldığı manyerist bir etki vardır.kumaştaki
ve saclardaki kıvrımlar bunun göstergesidir ayrıca matematiksel kalıplarda kırılmıştır. Ara
konu:Rönesans'ta Moda.
REFAELLO: RAFAELLO USTA,klasik rönesans ressamlarındandır.Ressam Giovanni Santi2nin
oğludur. 1495'te Peruggia'da Periggiano'nun atölyesine giriyor. Daha sonra Floransa Okuluna gidiyor.Daha sonra I.Dönem
Çalışmaları Leonardo Ustanın etkisinde kalınarak yapılmıştır.Genellikle I.Dönem
Resimlerde aynı Leonardo gibi karanlık bir arka plan kullanıp Figürleri öne çekmiştir. Rafaelloda daha
sonra Michellangelo'nun etkisi görülür.Matematiksel düzen üçgen içinde resmin kurgusu diğer iki ustada oldugu gibi Refaello'da
da görülür. Örneğin ; *Kutsal Aile Tablosu'nda bunu izliyoruz. *Madonnası:Düşsel arka plan yer almaktadır.manyerist
bir yaklaşım hukum sürmektedir resimderesimdeki bakışlar floransa okulunun etkisini gülümseme ise manyerist
yaklaşımı göstermektedir. papa II.Jullius Rafaello'yu davet ederek ona gercektende "RAFAELLO" dedirten Freski
Segnatora Odasını yaptırtıyor. *Atina Okulu Freski; Manyerist akımdan etkilenmiştir resimde
hareketlilik her bireyde ayrı ayrı görülmektedir resmin ilgi noktası resmin ortasındaki Tales Ve Aristo.
arka plan gözü önplana yönlendirmektedir.Detaylar fazlasıyla sergilenmiştir.Dini konudan dışarı çıkılmıştır.yunan
kulturunde yetişen bilim adamları ve filozoflar bir araya getirilmiştir.Aristo nun eli bir genç insann eli
gibi çizilmiştir. *** -İslam öncesi Türk sanatı -İslam sonrası Türk sanatı -Cumhuriyet
dönemi Türk sanatı
Anadolu kültürü Mö 800lere yaklaşan eski bir yerleşim alanıdır. Türkler
buraya sonradan gelmiştir Anadolu kültürünün yerleşik düzen inden faydalanmışızdır. Türk
kültürünü aynı dönem içerisinde 3 ana gurupta inceliyoruz: 1.göçebe kültürü 2.yarı göçebe kültürü 3.yerleşik
kültür. Bu kültürler aynı süreç içerisinde görülmektedir. Türk Kültürü’nde; Anıtsal Mezarlar:
İslam dininin hiçbir kültüründe anıtsal mezarlar görülmez.İslamiyet’ten önceki dinlere özgüdür. Bu
kurgan adı verilen mezarlar ilk verilerin elde edildiği ürünlerdir. Rus Arkeolog Rudenko (1.Petro zamanı) Rusya’daki
Hermitaj müzesinde sergilenmektedir. Heykel: Türk kültüründe resim ve heykel yine İslamiyet’ten önceye dayanmaktadır. Kitap
Resmi(Minyatür): İslamiyet öncesine dayanmaktadır. Mısırdan Yavuz kutsal emanetleri almasıyla
bu inançlar bitiyor.Teokratik düzene geçiliyor Din ve devlet idaresi birleşiyor.(1516). Şamanist Dönem: Formların
bozulduğu,deforme edildiği,ural altay kültüründe görülür. Formların bozulması bizi islam inancındaki
yeniliklere götürmektedir.Arabesk doku arapların icadı değil hayvan ekolunun transformasyona uğratılıp
bitkisel desenlere dönüşümüdür. Ardından bu dönemin en önemli verileri ise kale kentlerdir... *Hamam Taşı:
Stein’in bulduğu eser urartu daki figürlerde de bulunmaktadır. İki kültür arasında benzerlik
bulunmaktadır.toplumsal bağların en önemli bulgusudur. *Bronz Heykel: Kafa,kol,bacaklar dan oluşmaktadır.
Stein bir bulgusudur. Bilim adamları çoğu asyalı tiplerin böyle oldugunu avrupa ırkının asyadan
gittiğini savunmaktadırlar. *Bronz Heykel:Arap kafalı,kalkeolitik çağa ait,bıyıklı 2metre
boyunda vikingleri andıran semboleler taşıyan bir insan (MÖ 500-600) *Figür: O günün dünya ulusları
için önemli olan harita, Antakya yolu,hayfa limanı ve efese giden ticaret yolları görülmektedir. Mö 500 *Mitolojik
Hayvan: Pacırık kurgan ından çıkan eserlerdendir(keçe). Aslanın dağ keçisine saldırması
konu ediliyor.Tinsel bir yapıdadır. Bu inançalara bakılacak olursa o donemde türklerin şamanizm eğiliminde
oldugu görülecektir.Doğa üstü hayvan betimlemeleri bunun kanıtırdır. Mitolojik hayvanlardaki gücü kendilerinde
hissetmek istemişlerdir.Bu inanışlar islam öncesine aittir ve sonrada devam etmiştir.kök boyalarla boyanmış
yer yaygısı(halı)dır. *Kozmik yapıyı simgeleyen Keçe: desen gökyüzüne yani evrene çıkan
merdivenlerin sembolüdür. Dünyanın ortak desenlerinden kozmik yapıyı anlatan bir figürdür. Tinsel bir yapıyı
ifade etmektedir mö 500. *Ölen Türk Gencinin Dövmesi: Genç yaşta ölen Türk gencinin kolundaki dövme desenler. Tinsel
düşünce ön plandadır. Diğer dünyayla ilişki kurmak için yapılmıştır. İlkkez dünyada
bu formları bozan,yeni bir formasyon yaratan insanlar Türklerdir. *Madalyon: üzerinde 12 değişik mitolojik
hayvan figürü olan burçlarla ilgili bronz madalyon... *Figür: Pazarik kurganlarından çıkan ahşap bir eser.
Ejderin bir atı yutuşu konu alınmıştır.ejder çin kültüründe gücü simgelemektedir daha sonrada
Turk kültürüne buradan girmiştir ve 16.yyda bizlerinde sembol olarak kullandıgı bir figür olmuştur.(sultanların
ellerinde ejder in kafasını tutukları figürler)... *Altın eser: 1.petro hazineleri arasında olup
Rusyanın leningrad taki hermitaj müzesinde sergilenen altından okuyla atın üzerinde insan yaban domuzunu vurması
konu edilmiştir.Ağacın tepesine çıkan bir insansa olanları seyrediyor. Altay gurubu madeni eserler
kategorisindendir. *Atın terbiyecisi tarafından terbiye edilişini anlatan minyatür.(15.yy)Aslan bitkisel
bir biçimde stilize edilmiştir.Arabesk kültürün ileride alt yapısını oluşturacaktır.(Aslan yılanı
yutarken kıç tarafı bitkiselleşiyor ve tinsel bir anlatıma yöneliyor) Bu figür iki boyutludur üst kısımda
terbiyecilik alt kısımda ise aslanın yılanı yutması konu edilmiştir)... *Altın
vazo: birinci petro hazinelerinden olan bu kırık altın vazoda 2 boyutlu anlatım vardır. Vazonun üst
kısmında atın mitolojik hayvanlar tarafından parçalanması (hayali ürün),alt kısımdaysa
gerçek olay yani atların yere düşmesi,yakalanması,yaban atlarının terbiye adilmesi vardır(gerçek
ürün).
*Figür:Şehir.mö6-7yy Türk Kenti. Eski ipek yolu üzerinde kale ile surlarıyla örülmüş etrafı
duvarlarla çevrili kerpiç malzemeli kalekent.malzeme pişirilmeyip kalıba dökülmüş ve samanla karıştırılmış
çamur uygulanmıştır.
*Yarı Kale Figürü: Türkler yerleşik düzendeki oturdukları kale(plan
gibi) yeniden çizilmiş.Yüksek surlarla çevrilmiş etrafında hendek ve su bulunan bir yapıdır. Feodal
düzenin en önemli şatolarındandır iç kalesi bulunmakta ve oradada yönetici oturmaktadır.
*Sırdaberk
Kalesi: Yarı göçebelik vardır. Kale kentin yanına çadırlar koyulmuştur sonra etrafı surlarla
çevrilip kalenin içine alınmıştır(Bileziği andırmaktadır yapı). Fresko: Duvar resim
tekniğidir. Batı freskiyle doğu freski birbirinden ayrılır. Leonardo usta son akşam yemeğinde
doğu freskinin tempara tekniğini kullanmıştır.Doğuda tempara tekniği kullanılır.
Boyaların içine yumurta akı konularak sıvanmış yüzeye uygulanan bir tekniktir.Doğu freski betimsel
görsel olarak algılandığında 2 boyutlu çok renkli ve dini temalı resimler olduğu görülür.Konu
budizm dir ve Buda nın hayatıyla ilgili konuları içerir.Bu resimler batılı formları etkiler(Picasso
vs...) Doğu resimlerinden etkilenen batılı Ressamlar vardır.Bunlar Nokta çalışması olarak
yapmışlardır.
*Buda’nın Duvar Freski: Başında genelde nare olmasına regmen
bu freskte yoktur.Kulaklar aşağıya kadar uzatılmıştır.Buda burjuva ailesinin çocuğuydu
mö400 de yaşamıştı. Gerçek insan olmayı aramıştır. Budizmin konuları vardır.Nirvana
ya giden yolda ilerleyen buda nın öğütlerine uyulmamıştır. Buda yı tanrı haline getirmişlerdir.Kendine
tapılmaktan çok çok kendinin yolunda ilerlenmesini istemiştir.Budizm felsefesinde tanrıya ermek tanrı
olmak gerceği vardır.Orta çağda mevlevilerde buna inanmıştır...
*Duvar Freski:İpek
yolu üzerinde kentkızıl’da bulunan bir duvar freski.Çalgıcılar uzak doğu resmini etkiler.2
boyutlu yoldan gelip gecen tüccar tpleri vardır. O gunun giyiniş tarzı,pabuçları,kulağa takılan
küpeler,nefesli çalgılar var.gizli bir erotizm yer alır ve raks eden biri ve müziğin coşkusuyla kendinden
gecmiş tipler vardır...
*Duvar Freski: 8.yy a ait prensesler in yüzleri Budadan etkilenmiştir.Şiş
yanaklı ,küçük dudaklı,islam sonrasınıda da Türk islam kültürü insan tiplemelerinde de devam ettiği
görülüyor.Hepsi Genelde çoğu birbirine benzemektedir bu dinle ilgili resimlerde buda yı andırıyor...
*8.yy
kahverengi Tipleme çok etkileyici siyahi bir köle anlatılmış.isyan eden gözlerinden ateş çıkan yumruğu
sıkılmış.Türk kültür tarihi açısından önemlidir.Batıyı etkilemiştir.İnsan
figürü budizm içinde Türk halklarının gerçekçi figürler yaptıklarını görüyoruz.Zenci köle öfkeli
bir insan.(Yukarıya bakıyor).
*Masklar: Tiyatro oyunlarında; şamanizmi içeren oyunlarda kullanılmış
film maskları,seramikten yapılmış arkası boş insan yüzlerine geçirip oyundaki tipler aksettiriliyor(8-9.yy)
*Hamal
Figürü: Kum taşından yapılmış,budizm döneminde Türk kültürlerine ait heykel.Başarılı
bir estetik anlayışı olan budizme ait asya halklarına ait kültürün bir örneği...
*Buda Figürü:
Yıkanıp uzanıyor,temizleniyorlar,inançlara eğilirler.insanların böylelikle arındıkları
düşünülüyordu.
*(Sınav Sorusu) Buda’ya ait Fresko: Budanın cinsiyeti belli değildir.
Hem kadındır hem erkektir. Türk kültürüne ait bir fresktir. Bazelikal duvar freski 9-10.yy aittir.Bazelikteki mabedin
içerisindedir.Mitolojik unsurlar vardır. Kutsal dağlar ve ortasında göl vardır. Çin ve japon mitolojisinden
gelmiştir. Mevsimler anlatılmaktadır.Ejder ha yer almaktadır. Türk kültüründe 16.yy a kadara gelmektedir.
Suya dalıp figürün kanatlı ejderhaya dönüşmesi(başka bir hayvana dönüşmesi) mevsimin kışa
dönüşünü stilize ediyor böylelikle ejderha inanca göre:mevsimlere dönüşmüş oluyor. Kanatlar daha sonra islam
kültüründe Arabeskleri oluşturan resimlerin prototipleridir. Gölün dalgaları daireler halinde başlıyor,gölün
dalgaları Türk islam kültüründe desen tarihinin ilk örneklerindendir.5.yy dan 17.yy a kadar süren serüveni islam sonrasındada
görüyoruz. Bezek mabedine ait olan ve 9-10.yy’lar arasında mevsimlerdeki dönüşümü anlatan ejderhalı
bir freskodur.
*(Sınav Sorusu):9.yy gercek hayatı terkediş anlatılıyor.Ata binip kutsanma
hareketini yapıyor atın üzerinde Buda betimlemesi mevcuttur. Daha sonra Türk Kültüründe At üzerinde Türk sultanlarının
Betimlemelerine dönüşecektir bu örnek... ERKEN İSLAM DÖNEMİ:
*Figür: ilk islam yazısı,
arap yazısı ile ibran_fenike alfabesinden etkilenerek yazılmıştır.Sembollerle ifade edilmiştir.
*İlk
İslam Paraları: gümüş,altın ve bronz paralardır.Paraların üzerinde resimler vardır.
*Erken
islam dönemine ait saray: Arap halifelerine ait,yunan-hellenistik roma-bizans kültürünün etkilerini görebiliyoruz(7-8.yy)
*Geyikli
Saray Havuzu: döneme ait hellenistik kültürün etkilerinin oldugu erken islam dönemi saray havuzu.(7-8.yy)
*Erken İslam
Dönemi Heykeli: Halife nin sarayında islam anlayışının farklı olduğunu gösteriyor.(Çıplak
Kadın Heykeli).
*Figür:Üçgen içinden erken islam dönemine ait sarayda o yörelerde yaşamış olan
tüm kültürlerin bir araya getirildiğini görüyoruz. Akantus yapraklarından yapılmış(enginar yaprağı).Hellenistik
roma bizans kültüründe kullanılmış oyma süslemesidir.süslemede sisemtri esastır süslemenin ortasında
bir taş bulunmaktadır bu taştan Aslanlar su içmektedirler hayat ağacını simgelemektedir bu da
sonsuzluk anlaysını akıllara getirmektedir. Sasani kültüründe(Ateşetapanlar)ki etkilerde görülmektedir.Dallar
üzüm yaprakları hellenistik hristiyan inancıyla ilgilidir. Taşa oyulmuş süslemedir ve çevre kültürlerin
,Akdeniz kültürünün etkisinde kalınarak oluşturulmuştur.
[İslam Kültürünü yayan Arap Toplumudur.Kendine
özgü kültürü sınırlı ölçüdedir. Karakeçe(Göçebe)kültürü mevcuttur.İslam kültürü gittiği yayıldığı
yerlerin kültürüyle özleşerek yeni bir islam kültürünü oluşturmuştur.Müslüman kültürünü oluşturan Arapların
kendine has sanatları yoktur.
*Figür:10.yy Fildişi kutu. İslam dönemine ait olduğunu kitabeden
anlıyoruz.Aşağısında dilimli kemerler içinde görsel söylevler bulunmaktadır.Rölyef oyularak
yapılmıştır.Diz çökmüş ve saz çalan figürler bir düğün törenini anlatmaktadır.Çeyiz kutusu
olarak kullanılmaktadır. İçi kıymetli taşlarla doldurulmuştur.Figürde bir elinde başak,bir
elinde kase tutan bir tip bulunmaktadır.başak iktidarın dilini dili ve bundan sonraki hayatın bereketli
olacağının simgesidir. Tanrının hizmetinde olan bir imparatorluktur(osmanlı imp.) mülkiyet kavramı
yoktur,herşey tanrınındır. Figürde Kadının elinde yelpaze bulunmaktadır.
*10.yy’a
ait Bronz Kuş: Mekanik metal oyuncaklarındandır ve dünyada araplar tarafından yapılmıştır.
Başı horoz gövdesi at,kanatları kartal kanadıdır. İslam içerisinde mitolojinin bir örneği
olarak görüyoruz ve eski mısır-uzak doğu inançlarının da etkileşimini göler önüne sermektedir.
*9.yy’a
ait halifenin horoz şeklindeki su ibriği
*Figür:(Şam Ulu Camîî) İslamın mimari bir tipolojisi
bulunmamaktadır. Çünkü islam araplarının kentsel yaşamı yoktur.Bizanstan kalma mabedleri,kiliseleri,
camiye çevirmişlerdir. 8.yy’ın başlarında en erken islam mimarisi “ŞAM ULU CAMÎΔ
Yunan mimarisinin etkisiyle oluşturulmuştur.Var olan Nefler transet yapının kutsal alanı mihraba
götürüyor. Orta çağ çan kulelerini andıran bir mimariye sahiptir.Minarelerden orijinal olanı sağdakidir.
*Mescid-i
Aksa : Süleyman mabedinin(Salaman) üzerine kurulmuştur.Tüt sahra olup tam bir caii değildir. Kubbenin tam altında
kutsal kaya vardır.Bu kaya hristiyan,Müslüman, ve yahudiler tarafından kutsaldır.Merkezi oktagon planlı
bir yapıdır Altıgen şema olarak oluşturulan bir yapıdır. Mekkeye karşı yeni ibadet
yeri olarak yapılmıştır,mozaiklerle kaplıdır. Kanuni sultan süleyman han Mimar sinanı göndermiş
ve 16.yy da iznik çinileriyle rostore ettirmiştir.
*Kutsal Kaya: sütünlarla oluşturulmuş mekanın
ortasında kutsal bir kaya görüntüsü vardır.
*Çini motiflerinin yer aldığı erken islam dönemine
ait duvar mozaiği.
*Mescid-i Aksa : Mihrap kısmı, Türk islam mimarisinde geleneksel mihrap önü kubbesi
16.yy’a kadar bu şekilde gelmiştir.
*Mecid-i Aksa: Yapının pencere kanadı: kemerlerle
oyulmuş,hayat ağacı dolanarak yukarıya çıkmaktadır.Erken islam dönemi desenidir. 17.yy da Barok
mimarisinin oluşmasına neden olan kıvrımsal hareketlerdir.Roma Etkisi görülmektedir. Hayat ağacından
çıkan sitilize edilmiş desenler yer almaktadır.
*Not: İspanya da İslam kültürü,yayılmış
endülüs emevi devletinde de aynı hareketi görüyoruz.ekol olarak aynı şeyler yapılmıştır
*Sınav
Sorusu:(Samara Ulu Camîî) Türklerin ilk olarak garnizon kenti olarak kullandıkları samara’dan bir görünüm,
Ulu cami ve ortada bir havuz ve avlu. Kent daha sonra bir kültür kentine dönüştürülüyor çok büyük bir kent olan Samara
1920’den beri Alman Ernest Helvent tarafındn kazılıp incelenektedir. *Minare: Samara ulu cami’nin
minaresi dünyanın en uzun minaresidir ve aşağıdan yukarıya kalınlaşan (pastayı andırıyor)
bir yapısı vardır.
*Duvar Freski: Bir Türk Hakanının sarayının duvarlarının
fresklerle süslenmiş oldugunu görmekteyiz. 9 yy’da Raks eden kadınlar içki dağıtan kızlar
ellerinde cam bardakları var buna ragmen formlar tam bir kadın biçimini yansıtmıyor.Dümdüz ve kadınsallık
çok az. Zenne tiplerinin ilk prototipleridir. *Sınav Sorusu: ( Hakan Sarayı-Samara) İç dekorasyonda malzemeleri
alçı ve mermer tozu karıştırılarak duvar dökümlerinin negatifi nin elde edilmesiyle oluşan duvar
tipidir. Kartonpiyer(Alçıpan gibi) Çok önemlidir. Mimar dekorasyonda türkler tarafından kullanılan negatif
kalıplar ve pozitif kalıplar kullanıyor ve bunları duvara yapıştırıyor. Desenler Türkler
Tarafından dokunan halı desenleri gibidir. Duvara yapıştırılan kartonpiyer çok önemlidir.
*Hakan
Sarayı 9.yy : Samaradaki sarayın pencere kanadı ahşap olarak monte edilmiştir. Türk halkına
ait at figürü bulunmaktadır. Gövde aşağı doğru indiğinde bitkisel bir form kazanıyor. Nesnenin
diğer nesneye(organikleşemsi,bitkiselleşmesi)dönmesidir. Arabesk denen dengeler meydana geliyor.Arabesk hayvansal
desenlerin bitkisel desenlere dönüştürülmesiyle elde edilen desenlerdir.Arap islam kültürü Türk islam kültürüne çok şey
borçludur.
*10.yy Oyma Ahşap Bağ bozumu sahnesi:Ahşap pencerede yunan hellenistik dönemi etkileri bulunmaktadır.
Oyma üzerinde, üzüm toplayıp bunları taşıyan,ney ve ud çalan,aslan avlayan insanların figürativ betimlemeleri
bulunmaktadır. *10.yy Bizan Oyması: Kumaş desenleri gibi olan oyma desenleri bizans etkilerini taşımaktadır.
*Laşkeri
Bazar Saray Plan Şeması: (Afganistan,gazneliler zamanı 10.yy) Avlulu 4 ayvanlı plan şemasıdır.
Son derece sosyal ve toplumsal yaşamın devam etmesi için evlerişli bir plan uygulanışıdır.Geniş
halk kitlelerine ve topluluklarının birarada bulunmasını sağlayan avludur.Kendi birimlerine rahatlıkla
girebilmeyi amaçlamaktadır. Bu plan şemması daha sonra eğitim ve dini yapılarda kullanılmıştır.
*Orta
Doğu-İran 4 ayvanlı ve Havuzlu yapı: Ayvanlardan biri görülmektedir avlunun ortasında havuz bulunmaktadır.
*Figür:Leşkeri
bazar sarayında sütün üzerinde buda ya benzeyen bir figür bulunmaktadır buradan türkleirn islam öncesi türk tekniğini
islamiyetten sonrada devam ettirdiklerini görmekteyiz.
*Gazneli 3.Sultan Mesut Anıtı: Yivli bir yıldızı
andıran kuşaklardan meydana gelen bu anıtta her kuşağı farklı desenler + - sonsuza giden
geometrik şekiler vardır.Malzeme tuğladır.Yazılar çiçekli kürfi yazıyla yazılmıştır.
*Samanoğlu
İsmail Bey Anıtsal Mezarı:Malzeme tuğladır. Sepet örtü sistemi kullanılmıştır.
Türk mimarisindeki sivri kemerler görülür. Üst kısımadki pencereler altın oran hesabıyla ilgilidir. Sütunlar
yerden yukarıya doğru incelmektedir ve ağırlık kuleleri kullanılmıştır. 4 giriş
kapısı yer almaktadır.3 kısımdan oluşmuştur: toprak altında kalan mumyalık,gövde
ve üst örtü.Sivri kemerler mimari çizgide göze çapan bir özelliktir.Buradaki sivri kemerler ilerde avrupa gotik kültürüne
etki edecektir.Süslemelerde roma kültürünün etkileri gözlemlenmektedir.
*Karahanlılar Dönemi(10.yy) Di Garon Camîî:
Mimar Sinan’ın eserlerine ön ayak olan anahtar planlı merkezi bir yapıdır.yapıda simetrik
öğeler esastır.4tane ana taşıyıcı kubbeden oluşmaktadır. *Karahanlılar Dönemine
ait Anıtsal Giriş Kapısı: Ana taç kapı,anıtsal iriş kapısı fikri 19.yy’a
kadar bizi getiriyor.özellikle üniversite binalarında küçük kemerlerle giriliyor çerçeve içine alınıyor daha
sonra büyük kapı çerçeve içine alınıyor.
*Büyük Selçuklu Dönemi İsfihan Ulu Camii: Avlulu 4 eyvanlı
plan şeması; Mihrap önü kubbesi uygulanmıştır ortada havuz bulunmaktadır.Bunlar estetik amaçlı
olarak konulmuştur.
*Radkan Kümbeti: Yivli gövde külah şeklinde büyük selçuklulara özgü bir tarzda inşaa
edilmiştir. Merkezi kubbe 10.yy’dan itibaren Türk sanat tarihinde yavaş yavaş oturmaya başlamıştır.
Tabanda çokgen şemanın üst örtüsünün oluşumu;üzeri çokgen prizmatik bir şemayla ötrülmesi dikkati çeken
bir özelliktir.12.yy a ait bir yapıdır malzeme olarak tuğla kullanılmıştır yapının
alt kısmında mumyalık bölümü vardır. [Bu tanım içinde Hocanın turk sanatında kubbeler
şemasındaki bilgilerde yer almaktadır dikkatinize]
*Karagan İkiz Kümbetleri-İran 12.yy : 1yy
dan 12.yy’a kadar büyük selçukluların siyasi birliklerinin egemenliği altında olduğundan Türklere
ait olduğu belirtiliyor. İkiz külah kubbelerden eser yoktur.Buna rağmen 2.kubbe ayaktadır.Kaya toprak
kahverengisi renginde bir malzemedir. Altıgen yüzeylerin her birinde değişik süsleme öğeleri mevcuttur
bunlar +,- sonsuza giden süslemelerdir. 6gen yüzeyleri birbirinden ayıran aşağıdan yukarıya daralan
payandalar konulmuştur. Boşlukların yapılması kubbenin ağırlığını indirgemek
içindir.
*Kümbet-i Kabut: Anıtsal giriş kapısıdır.İçine renk girilmiştir.Renk buyuk
ölçüde Turkuazı yansıtıyor.Anıtsal giriş kapısı ve içine hareketli ve renkli bir anıtsal
yapının oluştugunu görüyoruz.Turkuaz rengi mozaik işlemeler kullanılmıştır.Bunlar
dağınık halde olmayıp + - sonsuza giden estetik değerler taşımaktadır.Altıgen
prizmatik bir kulah yapısındadır. Kasnak kumı bariz bir şekilde ortaya çıkmış ve kenara
taşmıştır. 6gen geçiş bölgesi vardır.
*Seramik Tabak: Karı koca figürleri bulunmaktadır
üzerinde eve burjuva için yapılmış bir eserdir. Doğumdan sonra sultan ve karısının seramik
ustasına verdiği pozdur.Başında mavi kurdele var erkekse mutlu oldugu için lLir çalıyor,sultan eşinin
ona erkek bir çocuk verdiği için çok mutlu.Saçları uzatma geleneğinin o dönemdede oldugu görülmekteir.Bundan
dolayı uzun kıyafetler unisextir.Madalyonlu saray kıyafetleridir. Bir yıldızdan çıkan + - sonsuza
giden kumaş desenleri tesadüfen ortaya çıkmamıştır ve o donemin modası olarak da kullanılmıştır.
*Hükümdar
ve Mahiyetinin konu alındığı Seramik Tabak:
*12.yy Bronz Aynanın arka tarafı:Selçuklu
dönemi sembollerle anlatılmaktadır pek çok sözün bir araya gelip sembollerle birleştiği görülmektedir.Çift
başlı kartal siyasi otoriteyi simgelemektedir,7 siyasi bilge kişi o zamanın danışma kurulunu,12
burç ise hadiselerin 12 ay içerisinde oldugunu simgelemektedir.Her burcun kendine göre bir anlamı vardır.Bütün burçlar
sembolize edilmiş bu süreçtede siyasi güçle ilişkilendirilmiştir.
*İki boyutlu Resimsel çalışma:
Seramik tabak üzerinde 2 saray avcısının ava giderkenki izlenimi.Av köpeği dalmaçyalı.İslam
öncesi ve sonrası türk insanı köpeği çok seviyor saray insanı zerafeti ellerinde göstermiştir parmaklar
zariftir.
*Savaş Sahnesi: İki boyutlu resimsel özellik tasıyan bir çalışmadır.Büyük selçukluların
başka bir devletle yaptığı savaşı konu alır. Düşmanlar çıplak olarak betimlenmiştir
bunun nedeni düşmanı aşağılamadır.
*Seramik: Halk hikayesicisinin görsel biçimde seramik
ressamları tarafından uygulanması verilmiştir eserde. Karı koca arasındaki çekişme betimlenmiştir.
*Bronzdan
Yapılmış Hermitaj müzesinde sergilenen içine yağ konulup, fitil yardımıyla ateşlenen aydınlatma
elemanı olarak kullanılan 12.yy Lambası.
*12.yy’a ait Büyük selçuklu Arslanı(Leone):
Mitolojik bir başa sahip aslan formunda lambadır.Bronzdan yapılmıştır.Aydınlatma aracı
olarak kullanılmaktadır.Zengin sultanların evlerinde kullanılmaktaydı.
*Diyarbakır Kalesi:
10.yy da inşaa edilmiştir. Dünyanın en büyük kale şehridir. Ms 10.yy da Artuk oğulları Güneydoğu
Anadoluyu Türk Topraklarına katmıştır.Feodal bir devlet kurmuşlardır.Türk Artuklu Devleti (B.Selç.Ait)Artukoğulları
bu kaleyi 10.yy da Bizanslılardan almıştır. Malzeme sert siyah kesme diyarbakır taşından
yapılmıştır.Burçlarla dünlenmiştir.Kale Artuklular tarafından restore edilmiştir(BKZ Örnek
Rölyev).
*Diyarbakır Uluğ Camîî: Üçgen alınlıklı stilin olmasına rağmen 3 pencereli
alınlık eklenmiştir.Devşirme malzemeler kullanılmıştır.Alında 3 yapraklı
sütunlar mevcuttur,Roma döneminden kalma silmeler görülmektedir.Devşirme malzemeyi kendi ürettiği malzemeyle birlikte
kullanmıştır.
*Figür: Antik sütun başlığı külfi(Kûfî) yazıyla yazılmış.Antik
yapılardan getirdiği parçalarla anadolu sentezini oluşturmuştur.
*Figür:Yapının içi ana
direkler ve kemerlerle oluşturulmuştur.Yapının içinde nefler bulunmaktadır.Tavan düzdür. Tavan ahşaptır
ve içten düz dışarıdan ise meyillidir. *Kemer Sistemi:Üsten basılmış at nalı şeklinde
kemerlerdir.14.yy da çeşitli aşamalar geçirip bursa ya gelerek Burada bursa kemeri diye anılacaktır ilerki
yıllarda...
*Giriş kapısında Bizans(Hristiyan) ikonografyasına ait lento üzerine örnekler... *Gamalı
Haç *Kitabe:Kalenin üzerindeki burçlarda bu kale Artukoğulları tarafından yeniden restore edilmiştir
diye yazan ve sembollerle anlatılan kitabenin ortasında kanatlı arslan,çift başlı kartal vardır
bunlar Anadolu Türklerinin sembolleridir ve güç+iktidarı simgelemektedir.(Anadolu Türk selçuklu imp.)
*Figür:Artukluların
yaptığı Diyarbakır ulu camii 3 nef ortada transet ve buyuk avlu ile oluşturulmuştur. Yamukluk
yapının önünden geçen caddeye göre uydurmak için simetriden vazgecilip yapılmıştır.
*Figür:Mezhep
ayrılıkları yapıda görülmektedir sağda şafiler solda Süniler ibadet etmektedir *Figür:Caminin
Avlusu ve Şadırvan:Şadırvanlar yıldız kubbe şeklindedir. *Zamanı gösteren Güneş
saatinin kadranı
Anadolu Selçuklu 13.YY Mimarisi 1)Dini yapılar a)Anıtsal Mezarlar b)Camîîler 2)Sivil
Yapılar a)Üniversiteler(Medreseler) b)Hastahaneler
*Mumine Hatun Kümbeti: Van-Ahlat ta bulunmaktadır.
Ana gövdede çokgen bir plan seçilip prizmatik bir kubbe kullanılmış ve masif görünüşü ortadan kaldırmak
için yüzey uzunluklarını insani boyutlara indirmiştir.Malzeme Taştır.Bursa kemeri kullanılmıştır
yapıda,esteik kaygılardan dolayı yapıya nişler açılmışır,Çatı bloklar halindeki
taşların üst üste getirilmesiyle yapılmıştır.Ana gövdede göstermelik bir lahit vardır altındaysa
mumya odası bulunmaktadır.
*Kayseri Kümbeti: Farklı bir ikonografyayla karşı karşıya
kaldığımız yapıda hayat ağacı ve üzerine kartal motifleri eklenmiştir.kartal siyasi
gücü,hayat ağacı ise sonsuzluğu ifade etmektedir.yapı mumine hatunla aynı özellikleri göstermektedir
mimari olarak.
*Erzurum Çifte Minareli Medrese: Simetrik bir girişe sahiptir. Ana kapı öne çıkmıştır.
Bütün birimler havuzun ve avlunun etrafında oluşmuştur.Birimler iki katlıdır. *Sınav Sorusu(Erzurum
çifte Minareli medrese AnaTaç(Taç Kapı): Simetrik bir girişi vardır.Ana kapı öne çıkmıştır.Serbest
anlatımlı taş süslemeleri bulunmaktadır.Sivri Kemer esas alınmıştır.Mozaik ve çinilerle
süslendirilmiştir. Minareler yivli bir şekilde yukarıdan aşağıya inmektedir. Cepheye hareket
kazandıran renk Turkuazdır.Dönemin sonsuza kadar devam edeceği sembollerle anlatılmıştır... *Sivas
Divriği Ulu Camîî ve Hastahanesi: Yüzey elemanları taşla kaplıdır.Anadolunun taş işçiliği
burada ortaya konumuştur.Bütün bina tonozlarla örtülmüştür. *Tavan Detayı: Everensel bir dilin kullanıldıgı
göze çarpmaktadır. Tavandaki Gamalı haç işareti + - sonsuzu ifade etmektedir.Evrensel bir söylevin yer aldığı
güçlü bir felsefeyi taşır. *Sivas Çifte Minareli Medrese: ikiz yivli kubbelerden oluşan bir yapıdır.
Sütunlarında Selçuklu simgesi olan çift başlı kartal ve avcı doğan kuşu betimlenmiştir. ***

Barok Dönem Gian Lorenzo Bernini: Saint Pierre Koro
Bölümü: Klipta adı verilen mezarlar zeminin altında bulunmaktadır. İşlemelerde üzüm yaprakları
abartılarak sunulmuştur. Bronzdan yapılmış bu yapıda altın varaklar kullanılıp
koyu renk ile altının açıklığı bir tezat yaratılarak yansıtılmıştır.
Renklerin arasındaki farklılıklar hareketliliği tamamlayan bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bernini:
17.yy italyan heykeltraşıdır. Tüm plastik anlayışı hareket ve ifade anlayışıyla
belirlenmiştir. Tutkuların ve insanın duyduğu inancın şiddetini (güçlü inanç) yarattığı
fiziksel Düzensizliklerle dile getirmiştir. Örneğin; Pek çok eserinde hristiyan azizlerin ifade edilişi
kilise tarafından önceleri pek benimsenmese de bu yaratılan aırı dini duyguları;tiyatro vari ifadeleri
geniş halk kitleleri tarafından benimsenmiştir. Görüntüleri eğip bükerken renk unsurlarını da
kullanması,figürlerin alışkanlıklarına aşırı düşkünlüğü duvar resimleriyle(fresk),
diğer ressamların resimleriyle adeta yarışır gibidir. Çok yakından incelediği eski yunan
ve roma heykellerinden de etkilenmiştir.
Bernini Heykelleri: (2 tane) Konusunu yunan mitolojisinden almıştır.
Tanrının güzel bir kadını kaçırma sahnesi bulunmaktadır.(Apollo ormanda çok güzel bir kız
görür ve peşinden koşar Daphne ise ona kesinlikle teslim olmak istemez fakat o güçlü tanrı onu kollarına
alır. Buna ragmen Daphne o kadar güçlüdür ki, kendini Defne ağacına dönüştürür.
Dört Irmak Çeşmesi:
Roma nın Novana Meydanında 1640 yıllarında bernini tarafından yapılmıştır. İçi
adeta doğal bir mağara gibi oyulan doğal traverten mermerden yapılmıştır ve butün olaylar
bu mermerin etrafında cereyan eder. Sarmal bir kuraldışı hareketlilik vardır. Mısır obeliksi
tarzında bir dikit bulunmaktadır çeşmenin ortasında ve dünyadaki bütün nehirleri birleştiren simgesel
bir anlatım bulunmaktadır.(Nehirler Avrupa Tuna,Asya Ganj,Amerika Rio ve Afrika Nil).
Santa Maria Della Victoria
Kilisesi: Adeta tiyatro sahnesi gibi olan ışık oyunlarıyla birlikte göreni etkilemesi için hertürlü barok
etki kullanılmıştır. Rahibe Terasa inancından kendinden geçmiştir,bir melek okuyla ona yaklaşmaktadır.
Bernini rahibenin tüm saflığını ve İnancın verdiği acı ifadeyi bernini sayesinde çok
iyi bir şekilde görmekteyiz. Aşırı derecede dışa vurumculuk ön plandadır. Rönesanstaki
ince hesaplara dayanan beğeni ise hiçe sayılmıştır.Bazı bilginler buna Hareketin estetiği
demektedir...
Tanrı Torsu:(Dört ırmak çeşmesi üzerinde görülmektedir)
Davut Peygamber: Statik
enerjinin dışa vurduğu kendi gücünü tartan bir insanın dışa vurumunu görmekteyiz. Davut zırhını
çıkarmış bir kenara koymuştur.Bir devle mücadele edebilmesi ve şirselliğini savaşçı
olmadan yaşanılması gerektiğini anlatmaktadır. Işık,renk ve hareket Bernini tarafından
mermerde son derece iyi bir şekilde yansıtılmıştır.
Saint Pietro Kilisesi ve Meydanı:
Dor sütunlar sade bir şekilde yapılmıştır bunun nedeni gözün algılamasından ilk etkilenen
olmasıdır. Bernini de tek bakış noktası özelliği önemlidir ve bu eserinde bunu gözler önüne
sermektedir. Rönesans sonrası barok tarzda bunu oluşturmayı başarmıştır...
Fontain
Çeşmesi: Papa nın evi: Klimirale Kilisesi: muzip melekler kubbede bir rölyev olarak sunulmuş ve buralar
buralar aydınlatılmıştır.
Panfini Sarayı: Merkezi bir kule mevcuttur. Asıl göze
çarpıtılmak istenen kubbedir.Yerden göğe değin yükselen güçlü bir etki vardır. Barok Mimari de
17.ve 18.yy başı mutlak bilinmesi gereken Mimar ve Tasarımcılar:
Francescó Barromini : Guarin
Guarini(624-33)St.Lorenzo Katedrali Baldasairre Longhena: (630-31)St. Maria Della Salude(venedik)Katedrali
Francescó
Borromini: Devrimci bir sanatcıdır. İtalyan olmasına karşı Almanya ve Avusturya barok mimarisini
etklinemiştir.Eskis bir taş ustası olan babasıın yanında başlamış ve sonra bu
konuda üniversite bitirmiştir.Mimaride esas olarak geometrik birimleri esas almıştır ancak yapıtlarında;
geriye dönüş izlenimleri vermektedir. Başka bir değişle orta çağ mimarisini,kendi geometrik açılımıyla
birleşirerek orijinal orijinal tasarımlar üretmiştir. Burda antik çağın yorumlarının üstüne
çıkıldığı görülmektedir. Borromini de ışık mekan oluşumlarını etkileyen
en önemli değerdir.
Spevzia Laterna Kilisesi(Roma) : Sarmal yapısı(kubbede) tıpkı samara
uluğ camii ni anımsatmaktadır. Mimaride ilk çağ unsurları mevcuttur. Roma ve ilkçağ dönemi malzemeleri
görülmektedir. Hiçbir taşıyıcı gücüolmayan rölyevler sadece estetik kaygılarla oluşmuş,hareketler
sağlamak için yukarıya doğru uzanan süsleme unsurları mevcuttur.(Defne yaprağından kulesi roma
tarzının göstergesidir) Çatılar roma tarzı tuğladan oluşmuştur.Barokta çok bakışın
öncüsüdür
Aziz Andrea Kilisesi: Bina tuğla kule ve mermerden oluşmuştur. Taşıyıcı
olarak kadınsı sütünlar kullanılmıştır. Kulenin üzerinde kraliyet tacı bulunmaktadır.
Guarino
Guarini: Guarini nin rolu ve sorumluluğu matematik ve mimari üzerine olmuştur. Hayal gücünü gerçeğe dönüştürmesi
gereken bir hipotez gibi düşünüp hayata geçirmeye çalışmıştır. Bunu kendinde zorunlu olarak
hissetmiştir. Bu becerisini tasarladığı kubbe yapılarında görüyoruz. Kubbeler matematik hesapla
ve ilhamla birleştirilmiştir onun eserlerinde. Guarini nin bir diğer özelliği şaşırtıcı
uyumsuzluklar yaratmaktı bu optik yanılsamalar onun mimarisini hareketlendirerek kalmayıp yüzeylerin kırılmasıda
ayrı bir estetik olarak görülmektedir.
Saint Lorenzo Katedrali: Dış görünüş minimalist bir stilin
eseridir. Bu eserde sadece kubbe göze batar ve katedralin oktagon bir alt yapısı bulunmaktadır.
Sindone
Kilisesi: (Kubbe detayı) Geniş kasnakların Y Bindirme usulu ile oluşturulmuştur. Malzeme kagirdir.
Aydınlık fenerinden ışık alnımaktadır. Aydınlık kısım kubbesidir.
Santa
Maria Della Salute Kilisesi(17.yy Barok Mimari Baldassaire Longheng): Oktagon şemalı bir kilisedir. Dışarıya
doğru çıkmış yüksek bir kubbeyle örtülmüştür. En üstündeyse aydınlık bölümün olduıgu
kabul kısmı yer almaktadır. Veretian(Tarikat) geleneğine göre yapılmıştır. Burda kullanılan
gri ve beyaz malzemelerse bu geleneğin dışına çıkılmasına neden olmuştur.(bu geleneğin
dışına çıkılan geleneği uygulamıştır).bu yeni geleneğin adıysa Paladion
dur. Gri ve beyazları kullanmasının nedeni;binaya bakıldıgında optik algılamamıza
rehber olmasından kaynaklanıyor. Bu nedenle bütün gözler ilk bakışta iskelenin beyaz alanlarında
yoğunlaşıyor.Ardından göz yavaş yavaş gri alanlara kayıyor. Bu gri alandaki ilk nesne
ana giriş kapısıdır. O gün için bu dış mimari dekorasyon son derece yeni ve orjinaldir. Ön kısımda
yükselen sütün dizileri kasnağa kadar ulaşamıyor ve sütun dizilerini daha yukarılarda,heykellere ve heykel
gruplarına dönüştüğünü görüyoruz. Eski yunanın(çok tanrılı dönem) giriş kısımlarıyla
roma pantheon uslübunu karıştırıp buna barok tarzı katarak hristiyan kültürüyle pagan kültürü ve
genelekleri arasında bir birliktelik oluşturmuştur. Payendalar roma dan alınmış olsa da orijinal
bir üslup ortaya çıkarmıştır.ışık perspektifini geniş derin pencerelerle oluşturmuştur. Oktagon
iç mimari düzen bulunmaktadır renk olayları kişiyi kutsal alana yönlendirmektedir. Kutsal alanda aziz röleve
alt kısmınd aise büyük bir avize altında parlayan kahverengi mozaikler göz alıcıdır.
Ca
Passario (Pessard) Baldassaire Longheim: Barok hareketliliğini sebebi derin açılmış olan pencerelerdir.
Kapılar roma dönemi Mikhelangello dan esinlenmiş giriş kapılarına barok heykeller konarak süslenmiştir.
Merdiven:
Mimar yorulmadan etrafa bakılarak adımlanacak bir merdiven çözümü idrak etmiştir.
Bella Salute (Phellipe
Juvaro) : Tiyatro sahnesinde perspektif ve ışık efektlerinde meydana gelen ve gelecek olan her (hileyi) nasıl
kullanabileceğini ortaya koyan mimarlardan biriydi. Şimdiye kadar alışılmış olan tüm stil
ve formları(Roma,yunan,rönesans..) Kombine ederek kendini ifade ediyordu. En önemli işleri;kiliseler,kraliyet sarayları
ve şehircilik tasarımlarıdır. Sürekli Avrupada çeşitli önemli kentlerinde dolaşan mimar, zaman
zaman Versailless Sarayında incelemeler yapmıştır. Bella Salute :Etkisi beyaz saraya kadar devam etmiştir.
Yuvarlak pencereli ışık veren açıklıklar gözlerimize ilişmektedir. Üçgen alınlıklı
giriş diğer yuvarlak olan iki strüktürden oluşan bir yapıdır. Renlerde kontrast vardır. Görsellik
sanatında bize ,açıklıkla koyuluğu birleştirerek sonsuzluğa giden bir görünümü duyularımızın
önüne sermiştir.
Hilderbrant: (Avusturya) Delvedere Sarayı: 1690 yılında viyana kapılarının
dışında ilkkez teras kapıları üzerinde çalışmıştır. İlk olarak Avusturya
prensi için aşağı delvedere sarayını inşaa etmiştirTek katlı olan bu ağaşı
delvedere sarayına karşı 1721 de yukarı delvedere sarayını inşaa etmiştir. İç
mimaride en önemli yaptığı yeniliklerden biri,tavanlarda dinamik bir dekorasyon sistemini oluşturmasıdır.
Mimarinin türünde üç boyutluluk esastır. Cephesi bunun en önemli örneğini oluşturmaktadır. İç mekandaysa
bu özellikleri merdivenlerde görüyoruz. 18.yy de iç mekanda merdiven sorununu çözmek mimarların birinci dereceden problemleriydi.Bunu
çözenlerin başında ise Hilderbrant gelmekteydi.
Sarayın Arka yüzü: Mimar sanki çıplak kızların
yarım havuzda bir elle mimariyi taşıdıklarını ön kısımdaki yardımcı elemanda
göstermektedir. Sarayın Ön yüzü: Arka bahçeden ziyade barok öğeler daha yoğundur.ön bahçe barok ve rönesansı
yansıtır. Arka bahçe ise 18.yy Neoklasiğine yönelmiştir. Eserlerinde Geometri ve simetri esas olup
estetik plastik değerlerle verilmiştir. İlgi noktası siyah çatısı ve üçgen alınlık
ve onun üzerindeki kraliyet amblemidir.
Versailles Sarayı: Saray Fransız monarşizminin en
son ve en önemli öğesi olmuştur. Halk üzerine yapılan baskının adeta sembolu olmuştur. 17.YY
da Kral oturacağı mekanın kent dışında olmasına karar vermiş ve binlerce metrekarelik
alan içerisine saray ve saray kompleksleri inşaa edilmiştir. Bügün Dünyanın en önemli peyzaj mimarisini burada
görmekteyiz. İki mimarı görüyoruz bu yapıda; Jules HARDOIN ve Francóise MANSOR. Kuzey ve güneyde iç içe
iki bahçesi olan içeriye bol ışık sağlayacak alın pencerelerle donatılmış şeklinde
iki kanatlı Ana bina nın giriş kısmını oluşturur. Çeşitli dönemlerde hem bahçede hemde
içinde onlarca değişik farklı zamanları içeren farklı mimariler eklenmiştir.
Aynalı
Oda dan bir İç mekan detayı: Resimler aynalar yere kadar avizeler parlak lamine parkeler Şapel den bir
iç mekan detayı: en ön kısımda şapel,klasik dönem okantus yapraklı sütunlar alt katta ise roma dönemine
ait galeriler ve bizansta kullanılan yer döşemeleri...
Caravaggio: Şarap Tanrısı Baküs:
Doğanın bütün görünümlerini kusursuz bir şekilde resmedilmesi amacına ulaştıktan sonra. Yaşadığı
çağa uygun bir araştırma yapması gerekiyordu. Bunu da yaptı; yaşamı güzellikleriyle olduğu
kadar, çirkinlikleri ve acılarıyla da resimlerinde dramatize etti. Genellikle kompozisyonu oluşturan konular
figürler; dini kişiler konularsa; hristiyan ikonografyasından olmasına rağmen Caravaggio, yarattığı
sahnelerde halktan kişileri işleyen karakterlerin yerine oturtmuş ve böylece rönesansın ideal tiplemelerini
hemen hemen yok etmiştir. Artık onun havarileri sokaktaki basit insanlardır.Onda Neyin resmedildiği değil,nasıl
resmedildiği ön plana çıkmaktadır.
Resimde ışık ve karanlıkta oluşan diyalektik,optik
algılamadaki çarpıcılığı ön plana çıkartır ve dramatize edilen konu;(Aydınlık
kısımlar) sizi resmin içine çekerek aynı heyecanı,korkuyu ve bazende sapkın duyguları hissetmemize
sebep olur. Çok genç yaşta ölen Caravaggionun iki dönemini görüyoruz I-Başladığı dönem II-
Ekolünün yaratıcısı olduğu yıllar
Baküs: Feminen bir şarap tanrısının
resmedilmesidir. Rönesans;ı iyi bildiğini önesansın zerafetiyle yansıtmıştır. Kumaş
kıvrımlarının gayet iyi bir şekilde verildiği gözlemlenmektedir.
Meyhanede Eğlenen
Baküs (Şakalar yapmaktadır) : Gizli ışığın istenilen yerleri aydınlattığı
görülüyor. Arka plan karanlık tutulmuş. Fotografta baküs resmin içine çekmektedir izleyeni. Resimde gerçek hayattan
insanların model alınması resme yansımıştır. Resmin solunda duran modelin çekilmek istememesi
nedeniyle onu karanlıkta bırakmış ve resmin sağ kısmıyla denge sağlamayı amaçlamıştır.
Carravagio da diyagonel bir eğri göze çarpmaktadır. Renkler ve figürlerin dengelenmesi çok iyi bir şekilde
ayarlanmıştır. Rönesansın tüm inceliklerini kullanan bir ressamdır.
Aziz Matta nın Şehit
Edilmesi: Roma Francheska kilisesinin içinde yer alan resmi Caravaggio 24 yaşındayken yapmıştır.
Bu resim diziler halindedir. Çünkü karanlıklar içinde güçler resmedilmiştir. Cinayet sahnesinde renk çelişkileri
iyi bir şekilde sunulmuştur.
Davut un Devi Öldürmesi(çocuk davur ve dev): Burada rönesanstakin gibi zaferle
ortaya çıkan insan değil güçlü karakteri ve kederiyle baş başa bir insan betimlenmektedir.
Son
Akşam Yemeği: Genç İsa nın son akşam yemeğinde dikkati çeken 9 havarinin eksiliğidir. Işık
farklı noktalardan gelmektedir. Natürmort: açık son bir arka plan ve koyularla bezeli objeler.
Judas ın
Öldürülme Sahnesi: Bu resim o kadar iyi yapılmıştır ki gercektede böyle bir cinayetin yapıldıgı
fikri akıllara gelmektedir. Özellikle kadının kafayı kesmesi sırasında harcadıgı güç
ve kanın hızla yayılışı insanda gizli bir sadizm duygusu uyandıran önceden cinayetin planlanmış
oldugunu görüyoruz. Dehşet ya da endişe yoktur.Hizmetçi birazdan elindeki bezle ortalığı temizleyeceğinin
kanıtıdır.
Maria Mangdalena: Resimde ayaklarda bir yanılsama olsa da İsa nın yanında
yer alan Maria yı resmetse de resmin planlı olmadığı ortaya çıkmaktadır.
Kuşkucu
Thomas: İsanın delinen böğrünün içine parmağını sokarak İsanın varlığını
saptamaya çalışıyor(ışık arkadan gelmekte önde thomas ve İsa arkada ise Yardımcıları)
TARİHTE
DÖRTLEME Rönesans: Raphaello: Kardinaller; hem mantıksal hem de sanatsal olarak platon mantığıyla
birleştirilen insan mantığını temel alan ürünler bu dönemde ortaya çıkmıştır.
Geometrik perspektif iyi verilmiştir(16.yy)
El Greko: Resimde Manyerizm yavaş yavaş oturmaya başlamış
ideal degerler daha aza indirgenmiştir. Kardinal yerinden kalkıcakmış gibi duruyor rahatlık manyerist
etkiyle ortadan kakmış parmaklarsa ince ve zarif bir biçimde betimlenmiştir.(10.yy sonları)
Barok: Velasquez
: Hareketlilik ve içsellik resmimde dikkati çeken bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Artık
Barokta yüzdeki ifade masum ve ideal değil aksine; herşeyi yapabilecek insan karakterini sunuyor.Yüzde büyük bir
ihtiras gözlemlenmektedir.(17.yy)
Bacon: Velasquez in kardinalini müthiş bir objektif bakış açısıyla
bir kamerayla çekmiş gibi seyrettirmektedir. Kardinalin iç dünyasını özgürce dışa vurmaktadır.(Negatif
film karesinin resmedilmesi,20.yy)
Rambrant: Gerçekçi bir ressamdır. Yaşamın gerçeklerini vurgulamaktadır.
Rambrant müthiş bir ışık ustasıdır. Genellikle vurgulamak istediği yerde ışığı
kullanmıştır. Kendi Portresi: Gözlerde yaşlı bir insanın duygusallığı gerçekçi
bir şekilde verilmiştir. Nü: Gerçekçi ve idealizmden uzak bir eserdir. Mağarada sabah Melikesi: Gizli
ışık kullanılmıştır. Mağarada çoğu yer karanlık olmaısna ragmen kadının
bedeni aydınlık bırakılmıştır. Şapkalı Kadın Portresi: Masum bir görüntü
sunulmuştur.Alegorik bir eserdir.İdeal insan yüzünden uzaktır.
Rubens: Rubens te ışık
bir yerden gelir ve zıt ve parlak renkler kullanıp konularında burjuvaziye yaklaşmıştır.
Velazquez: Halı
Dokuyucuları: Geçmişi,geleceği ve bulunduğu zamanı anlayan en iyi ressamlardan biridir.Rubens gibi
parlak renkler kullanmaktadır. Önemli yerleri ışıklandırmakta ve resmin geriye kalan kısmını
karanlıkta bırakmaktadır. Mekan içine bir mekan daha katmış lekelerle oluşturmuştur
perpspektifler kullanmıştır. Resmin içine bizi çeken figürlerle olayı anlatmış bu da bize rönesans
ressamlarını anımsatmaktadır. Duvara asılan halıyı zor farkediyoruz;resimde yanılsama
içerisinde yanılsama bulunmaktadır. İçerdeki halıda; tarihsel bir olay anlatılmakta oysa onun önündeki
karakterler halının üzerine dokunmuş olan cansız figürlerdir. Bu da perspektifte farklı bir matematiksel
değerleri kullandıgının işaretidir. Jean Van Ayk taki görünmeyeni gösterme kaygısını
eserlerinde yaşatmaktadır.
Resim Yapan Velasquez: Velasquez bu resimde bir kamera gibi birkaç sahneyi resminde
kurgulamıştır. Bilinmeyene Giden merdivenler üzerinde kendini sembolize etmiştir.Ressam,resminde görünmeyen
ve resimleri aynaya yansıyan(poz veren)kral ve kraliçeyi çizerken,resmin göbeğindeki çocukları yardımcı
karakterler olarak kullanmıştır.Resimde;resmi çizen velasquez,merdivenlerdeki velasquez ve poz veren kral ve
kraliçe asıl betimlenmek istenilendir.
Romantizm:
Delacroix: Aslanın Avlanma sahnesi.Resim konusunu
tarihi bir kesitten alır. Doğuya özgü bir konu işlenmiştir.Kullanılan Renk olarak Akdeniz’in
canlı ,konu olaraksa doğu nun oryantalist sanatının etkilerini taşımaktadır. Renk skalası
geniş yelpazelidir,ışık önplandadır. Oryantalist bir ressamdır.(Osmanlı sultanı
atının üzerindedir,ilgi noktasını oluşturmaktadır).
Delacroix: Katliam Sahnesi
Delacroix:
Orta Doğu Haremi
Delacroix: Fransız İhtilali ve iç savaşı1890yıllarında
işçi kısmının Burjuva sınıfı ile yaptıgı iç savaş mücadelesi anlatılmaktadır.
Ressam ilgi noktası olarak Kadını ön plana çıkarmıştır. Resimdeki küçük çocuk elindeki
silahla özgürlüğü için coşkuyla savaşmaktadır. Resimde kullanılan renkler bir müzik eserinin notaları
gibidir. Yukarda kalan aydınlık kısım özgürlüğün notalarını görene aksettirmektedir.
Delacroix
Fırtına Öncesi Betimlenen Vapur Kullanılan Renk olarak Akdeniz in canlı ,konu olaraksa doğu ;nun
oryantalist sanatının etkilerini taşımaktadır. Renk skalası geniş yelpazelidir,ışık
önplandadır.Anlatım Flu bir şekilde sunulmuştur.
Delacroix: Fırtına sahnesi
Velazquez(Barok)
Las Meninas(17.yy) Bu resme ilk bakanların resmin arka plandaki aynanın içinde krala,kraliçeyi görebileceği
bir biçimde asılıdır.Böylece insan sanki elinde paketi ve fırcasıyla tuvalin önünde durmuş krala,
kraliçenin resmini yapar. Velazquez in atölyesine gidiyormuş gibi bir duyguya kapılmaktadır. Resmin ön planında
ise bir ışık içinde küçük prenses margarita durur. Velazquez yalnız soyluların değil saray cücelerininde
resmini yapmıştır. Velazquez 3 sahne içindedir.(Van AYk taki gibi). Velazquez in Tekniği: Koyu tonlardan
oluşan oldukça gösterişsiz renkler kullanılır. Ama bunların arasına koyu kahverebngi biraz kırmı,pembe;bütün
resmi parıldayan renklerle yapılmış gibi göstermeye yeter. İnsan onun resimlerine uzaktan baktığında
açık ren bir ışık içerisinde acayip cüceleri altın ve erguvan renkli giysilere bürünmüş genç
kadınları,siyah giysili saygın erkekleri gördüğünü sanır.Oysa yakından bunlar, yalnızca
renk lekeleridir. Bunların çok iyi düşünülmüş dağılımı gerçeklik duygusunu uyandırmaya
yetmektedir.
Goya: (Romantizm) Çıplak MayaRomantik dönem ressamıdır. Işık perspektifi
kullanılarak beden öne çıkarılmaktadır.Goya nın resminde Bir fotograf makinesinin objektifinden ortaya
çıkmış bir resim edası taşır. Goya nın resimlerinin çoğu toplumcu resimlerdir. Sembollere
başvurarak bir çok olguyu resimlerinde dile getirmektedir.
Goya: Romantizm akımının ön planda
oldugu bir resimdir. Asıl gösterilmek istenen özgürlüktür. Özgürlüğünü simgelemesi için resimdeki karakter beyaz
giydirilmiş;iki elini yanlara açarak vurun beni diyerek bu özgürlük aşkını dile getirmiştir.
Goya:
Fakir dilenci karşında beliren bir tilki bulunmaktadır. Sembolik olarak toplumun alt ve üst kesimlerinin her
birine saldırılmışlığı anlatmaktadır.
Goya Balkondaki kadınlar Burjuvaziyi
anlatan bir resimdir. Resimin arka planında gizli güç olarak yüzleri gilenen askerlerin gölgeleri . Balkonda duran bu
kadınlar aşağıdan gecen insanları seyretmektedirler.Burjuvaziye getirilen eleştirinin resme
yansımasıdır.
Goya nın Dev resmi ve Burjuva ailesinin resmi Goya Para yüzünden kavga eden iki
dilenciyi ayırmaya çalışan burjuva üyesi soylunun kamçılama sahnesi.
Goyanın Cezalandırılması
için direğe bağlanan adam sahnesi ikincisi ise Filistin askısı ile cezalandırılan adam resimleri
görülmektedir. Her iki resimde mürekkepli kalemle oluşturulmuştur.Resim ceza sahnesinin gercek hayatta uygulandıgı
anda yapılmıştır.
Goya nın Soldaki Mürekkepli Kalemle yapmış oldugu sembolik
resmin anlatmış oldugu konu; emperyalizme karşı tepkiyi imgelemektedir.burdaki emperyalist sembol Yılandır.Adamsa
ezilen halkı simgelemektedir. Goya Toplumcu özelliğini bu resimde bir kez daha ortaya koymuştur.
Sagdaki
Goya resmi köy yaşamındaki zorlukları yaşayan ızdırap dolu çiftiyi betimlemiştir.
ART
NAOVAU
Arenko Kraköy Camisi 18221;(Solda) Saraylaşma tepki olarak çıkmıştır. Bunların
başında William Morris Görülmektedir. Zanaat ile Sanatı birleştirmiştir.Osmanlı Mimarisinin
gelişmesine katkı sağlamıştr.Bote Apartmanı (sağda)
Arenko: Saat Kulesi,(solda)Oryantalist
çizgileri ve tipik Osmanlı kemelerlerini kullanarak anıtsal bir giriş tasarlamıştır. Şale
Köşkü(sağda) tipik Osmanlı mimarisinin bir örneğidir. Dikey yönlü uzun pencereler kullanmıştır.
Arenko: Şeyh Zarif Türbesi(Solda) Yeni sanat ürünüdür. Osmanlı tarzı kemer kullanılmıştır.
Modern Mimariye Geçiş örneğidir.Ayrıca Kübist sanatcılar bu tarzı eserlerinde kullabmışlardır.Stilize
edilmiş bitki dalları kullanılarak Armoni yaratılmış alınlıkta zenzenek desenleri
kullanılmıştır. Cumbalar kendine özgüdür.
Grafik
makine yardımıyla sanatçılar
ve zanaatçılar sembolleri kullanarak son derece önemli .Modern iki grafik tasarımlara imza atmışlardır.
Tasarıma
yönelik ofisler,Sembollerle anlatımı söz konusudur. Dünyanın bu tasarımlar sayesinde avuclarımızın
içinde oldugu imajı yansıtılmaktadır.(Solda)Kübist bir anlatım modern mimarinin önemiyle vurgulanmıştır.
3 bloktan oluşan bir mimari öğe vurgulanmıştır bu grafikte.
EMPRESYONİZM
Edward
Manet: İlk olarak emresyonizmi red ederek özgün sanatçı oldugunu Söylemiştir. Ardından bir sokak sergisinde
izleyenleri şoka uğratmıştır. Lekeci bir tekniğe sahiptir. İzleyiciler;resimlerin üst üste
yığıldığı görülür,düzensiz tekrarlar nedeniyle resimleri eleştirilmiştir. Pariste
resimleri sergiler tarafından red edilmiştir
Barmen KızNesnelerin yavaş yavaş eridiğini,
bunların yerine renlerin ve ışığın ön plana çıktıgını görmekteyiz. Atölye
ressamları Bu resim öykü olmadan önce üstü renkli bir düzene göre boyanmış bir yüzeydir. Zaman,mekan ve eylem
birliği ortadan kaldırılmıştır. Üç boyutlu sanatın vazgeçilmez özelliğidir. Bu resimde
Aristonun yitirdiği özelliklere ulaşırız. Resimde gölgenin dışında subjektif bir olgu baş
göstermiştir.
E.Manet: Şiirden esinlenerek yapılmış bir resimdir. Olympia da ilkkez sergilendiğinde
olay yaratmıştı. Emile Zola bu resmin Louvre Müzesine nasip olacagını söylemiştir. Klasik,romantik
dönem etkileri olan bir orman resmidir. Dış konturlar yok edilip lekeler kullanılmıştır.
E.Manet
Kahvaltı Sahnesi Resimde bol bir aydınlık vardır. Resimdeki sigara dumanı dahi ortaya çıkmıştır.
Renkleri ayrıştırmıştır. Dış kontürler Yok edilmiştir. Deseni ışık,fırça
darbesi ile vererek Rönesans resminden ayrılmaktadır.Genç adam düşünen birini simgelemektedir.
E.Monet:Emil
ZolaEmil zolayı yaptıgı bu resimde düşünürün beyin ve el kısımları aydınlık bir
şekilde renklendirilmiştir. Amaç ışık altında eriyen figürlerin yansıtılmasıdır.
Ressamın Uzak doğudaki içselliği naif durumları,Uzakdoğu resimlerini incelediği görülmektedir.
Edgar
Degas Pastel resimleri kabul edilen ilk empresyonist ressamdır.Renklerin sesi vardır son dönemde resimlerini
kör olarak yapmıştır.Tamemen kör olunca heykele dönmüştür. Ahşap heykellerinin yüzü yoktur.
Edgar
Degas: At yarışçılarıResimdeki figürleri bir fotograf makinesiyle gözlemlemiş gibi resmine yansıtmıştır.
Dış kontürleri tamemen kaldırmış.Net insan figürü yok denecek kadar azdır. Resmin tümüne baktığımızda
hareket kabiliyeti olan resimler olarak karşımıza çıkmaktadır.
E.Degas: BalerinBalerinin hızından
dolayı arkada kalan diğer figürler fotograf makinesinin belirsizliği gibi yansıtılmıştır.
Görmek istenilenleri cesaretle örtüp yoketmiştir. İnsanlar,mekan göremez olmuştur. Bütün ışık
ve bütün renk göstermek istediği balerinin üzerinde toplanmıştır. Dış kontürler tamemen yok
olmuştur. Müziğin ritmiyle kendinden gecen bir balerindir.
E. Degas: BalerinlerBale yapılan bir mekana
kamera gözüyle bakmıştır.
E.Degas: Birahanedeki evli çift Detay: Barda bir bayan ve bir kadın betimlenmiştir.
Degas burda bir adım ileri giderek Expresyonistlerin arasına girmiştir. Ruh tahlili psikolojik çözümlemeler
vardır. Bulunduğu yaşamdan memnun olmayan bir kadın ve eşide bu barın müdavimlerindendir.
Aguste
Rénoir
Aguste Rénoir Kır SefasıDegas ın çizgisinden gitmiştir.
Paul Cézanne: Nesnelerin
hacimsel değerlerinin daha köşeli daha belirgin oldugunu görüyoruz. İçe bakışın ve kübizmin
habercisidir. Picasso ya gelene en büyük adım Cézzane tarafından atılmıştır.
Paul
Cezzané: Banyo Yapan Kadınlar Resim 2 boyutlu renklerle oyunlar yaratılmaya çalışılmıştır.izleyenler
göremesede geometrik bir düzen vardır. Picasso yu etkilemiştir.Kübizmin önderlerindendir.
Paul Cezzane
Kahve demliği ile kadın
Toulluse Lautrec: Jean ArvizAristokrat bir ailenin çocuğuydu.Bohem hayatın
içinde olduğu için genelde bu hayatı yansıtmıştır. Kabarelerin.İlk reklam-afişlerini
Lautrec tasarlamıştır.
Claudé Monet: 1872 Fırça darbeleriyle oluşan birbirine karışan
deniz ve gökyüzü vurgulanmıştır. Bu resmi ilk yaptıgında Kabul görmemiştir.Bir kaos karmaşasının
ürünüdür. Serbest Fırça Darbeleri özensizce Kullanılmıştır.
Claudé Manet: Fırça darbeleri
son döneminde biraz daha artmıştır.Deniz bulut ve arka plandaki peyzajda bu kaos gözler önüne sergilenmektedir.
Rubens: Dünyada en çok eser bırakan bir ressamdır. 17.yy ressamıdır. Büyük tuvallere resimler
yapmıştır. Genellikle çalışırken Atölyesinde on-onbeş kadar öğrencisi bulunmaktaydı,öğrencileriyle
birlikte Üretilen resimlerin çoğunda ortak bir çalışma görülmektedir. Desenlerinde en korkunç,dramatik
sahneleri açıkça ortaya koymaktadır. İster çocuk ister erkek-kadın olsun figürlerini dolgun hatlı
bir bişiçde oluşturmuştur. Beslenmiş insan figürleri kullanmıştır.
Rubens ve isabella
1609(solda),Saraydaki hayatı bütün çarpıcılığıyla sergiliyor.kalabalık bir kompozisyon
vardır. Matameatiksel bir kurgu oluşturmuştur. Bir renk ustasıdır canlı çarpıcı renler
kullanmıştır. Işığı cömertce kullanmıştır. Çıplak insanlar yerli halkı
simgelemektedir.(ortada) Bebek İsa
PAUL GAUGAIN(1892)
Tahiti li kadınlar(Solda) Derinlik söz konusu
değildir.Paletindeki düz renklerden yola çıkıp arkaya doğrugiden bir derinliğe sahiptir. Koyu,açık
ilişkileriyle derinlik sağlamıştır. Tarlada çalışan iki tahitili kadın (sağda).
Kendi gözüyle çevrenin gözünü birşleştirmiştir. İlkel görüntüyü zarif bir şekilde yansıtmaktansa,olduğu
gibi çizmiştir. Brguel in resimlerini andıran resimleri olmasına karşın onun çizgisinden daha ileride
primitif insanları çizmiştir.
VINCENT VAN GOACH
Vincent Van Goch;Köprühasat zamanı bahçesiDoğanın
üzerinde kendi gözüyle farklı bir görünüm sağlıyor. İç kıpırtılarını resimlerindeki
heyecanını görebilmekteyiz. Sürrealizme giden bir süreç içerisindedir Van Goch resimlerinde kendine özgü özgür ruhlar
vardır. Yukarda görülen kendi resmindeyse sevgi dolu bir insanın resmedildiğini görmekteyiz.
Modern
Mimari
Santa Galoma Kilisesi: 1908-1913 Barcelona da yapıldı. 1898de Bu binayı. Bütün kubbeler matematiksel
olarak tasarlanmıştır. Deneme yanılma metoduyla uygulanmıştır. Tellerine ağırlık
vermek suretiyle denemeler yaparak inşa etmiştir. Destek kolonları kemer çizgilerini takip edecek şekilde
çeşitli açılarda yerleştirilmiştir. Böylece destek olmadan hem yatay hem dikey basınca direnç göstermesisağlanmıştır.Çok
çeşitli malzeme kullanılmıştır. Yek pare taş,kiremit… İlkkez bir mimari çevreden
topladığı çöp malzemeler kullanılmıştır. Kırık levhalar,kemerler,düzensiz yerleştirilmiş
pencereler.Örneğin bir pamuk imalat haznesinin kullanılmayan makineları bu binada kullanılmıştır.
Gaudi Post modern dönemin öncüsü olarak görülebilir. Bu yapıda duvarlar eğimli sütunlar azami güç göstermek için
kullanılmıştır. Dönemi için cesur bir tasarımdır.
Uniti Kilisesi: 1906 Chicago Frank
Lloyd Right Art nouvau dan hareketle metalin doğasına dayanan daha rasyonel ve daha teknik mimarinin inşaatına
geçiş yaptıgı bir eserdir. Mimar kübist bir yaklaşımla(geometrik şekiller)bu kiliseyi oluşturmuştur.
Dönemi için çok önemli bir malzeme olan beton kullanılmıştır.İlkkez betonun mimaride çokönemli bir
potansiyel malzeme oldugu ortaya çıkmıştır. Ekonomik olarak,geniş olanaklar sunmuştur mimara.
Kübist ve çizgisel elementlerin birlikte kullanılması düz yüzeyleri dikdörtgen bir dekorasyonla birbirine bağlamayı
sağlamıştır. Oluşturulan mekansal konsept Avrupa ;yı etkilemiştir.
Le Corbusier
ve Bauhouse : Burada mimar mekan düzenlemesinde kubist akımlardan etkilenmiştir.
Düğün
evi:1907 Joseph Mariah lbrich,Darmstad-Germany, Bütün çevreyi kendi tasarlamış.Art nouvau şehir tasarımcılığı
ilkkez burada görülmektedir. Kule tüm bölgenin tacı gibidir. Asimetrik halde kulenin etrafında dolaşan yatay
bantlar mimarları oldukça etkilemiştir. Bu kompleksin yaşattığı duygu şehir planlamalarını
harekete geçirmiştir. Akustiği önplanda tutup içeriye ışık sağlayan ve yukarıya doğru
daralan pencereler görülmektedir. Roma tavan süslemeleri görülmektedir. İnsan boyutlarına yakın aydınlatmalariç
mimaride göze çarpmaktadır.
American Pub: 1907 Avusturya,wien, oldukça büyük bir iç mekan görülmektedir. Işık
efektleriyle mekan daha da geniş gösterilmeye çalışılmıştır. Mekanda bar kısmı
sol tarafı kaplamaktadır. Barın arkasında ayna ile mekan genişletilmeye çalışılmıştır.Tavan
merkeze doğru daralan ve içeriye doğru giren bir sistemle genişleme fduygusunu insanlara yaşatmaktadır.Bu
mekanda kullanılan sistem Roma dada bulunmaktadır. Mekansal büyüme ve illüzyon yaratan bir armoni vardır mekanda.
Robby Villası 1909,Frank Lloyd Right,(Uçak Gemisi) Bozkır mimarisinin doruğunda bir yapıdır.
İnşa edildiği tarihte son derece popülerdi. Asimetrik merkez olarak baca alınmıştı.Çevresindeki
yapı asimetrik olarak genişlemiştir. Kübik hatların düzenlenmesi binanın genişlemesi amacıyla
kullanılmıştır. İlkkez Right bu yapıda Akan uzaykonseptini kullanmıştır.Dışarıdan
görülmek üzere içeridede bu duygu hissedilir.Halk tarafından savaş gemisine benzetilmiştir.Makine çağının
en saf örneğidir.
Helsinki Tren Garı: 1910 E.Salinen, Modern mimaride bir dönüm noktasıdır.
Yapı kule haricinde tamamen simetriktir. İlkkez örtü sisteminde beton ve cam birlikte kullanılmıştır.
Üç büyük güçlü kemerden oluşmuştur. Yapının mimarisinde Romanesk dönemden etkilenilmiştir. Rasyonel
mimarinin en önemli örneklerindendir.
AEG Fabrikası Peter Bahrens,Germany, Hem işlevsellik hemde anıtsallık
bu mimaride kullanılmıştır. Binanın tavanından tabana doğru inen demir destekler,pencereler
yükü hafifletmek için kullanılmıştır. Camlar hafif içeri doğru meyillidir. İlkkez cam ve sentetik
malzemeler bir arada kullanılmıştır.Endüstriyel Alman mimarisinin örneklerinden olan bu yapı için
rasyonel ve sanatsal bir mimari örneği oldugunu kesinlikle söyleyebiliriz. Üretken,sanatsal,işlevsel bir yapı
bileşiğidir.
Der Neu Raum: Slats Building,Adolf Flots, Bir Alışveriş Merkezidir.Kentsel
bir yapı örneğidir.
Commercial Building: 1911,Hans Rossing,Almanya,Office Binası, ilkkez bir ofis-yapı
sorununun bu mimaride çözüldüğünü görmekteyiz.A.B.Ddeki kule ofislerle içerik olarak aynıdır.Betonarme teknik
kullanılmıştır. Binanın önemi Avrupa da ilk ofis binası olarak yapılışından
ileri gelmektedir.
Fous Schup Lastik Fabrikası: 1911,Germany,Walter Trapius, Teknik üretim süreci içerisinde
oluşturulmuştur. Gereksiz her şey dıştalanmıştır. İlk kez geniş cam yüzeylerin
bir fabrika binasında kullanıldıgını görmekteyiz. Ayrıca Perde duvar tekniğininde yapıdaki
bir diğer ilk oldugu gözden kaçırılmamalıdır.
Dodge House: 1915,Irwin Gill,Los Angles,U.S.A,Bir
sanayici ailesi için yaptırılmıştır. Beyaz kübist küplerin yan yana ve üst üste getirilerek oluşturulmuş
bir mimari yapıyı görmekteyiz. Döneminde bir devrim olarak görülmüştür.1970 te mimari yıkılmıştır.
Einstein
Gözlem Evi: Eric Mendelson,Germany, Yapı betonarme gibi görülsede tuğladan yapılmıştır. Biçim
olarak gemi güvertesinden esinlenilmiştir. Dostluğun,dünya barışının simgesi olarak oluşturulmuştur.
Sanayi
Yönetim Fabrikası,: 1921,Peter Behrens, Dışa vurumculuğun örneğidir. Yapı, ofis, sergi,labratuvar
ve birde tiyatro içerir. İç mekandaki durgunluğun yok edilmesi amacıyla ışık-renk yardımıyla
iç mekana dinamik bir etki kazandırılmıştır. Gotik özelliklerle mimariye uygusal efektler kazandırılmıştır.
Yapının tavanı cam örtüsü ile kaplıdır.
Çiftlik Evinde İnek AhırıKubo Haring,
Dikdörtgen beton yardımıyla ideal strüktür ve endüstriel yaşam hücreleri dizayn etmiştir. Yapıda
çatı gibi görünen üçgen iç mekanın tam ortasında bulunan yemliğe açılan bir saman öğütücüsüdür.Malzeme
olarak tuğla beton ve ahşap birlikte kullanılmıştır.Yapıda birinci derecede sağlamlık,havalandırma
ve ışık göz önünde bulundurulmuştur. Yalıtım göz önünde tutularak çağdaş malzemeler
kullanılmıştır.
Schroder Villası:1924,Utrech-Hollanda,Gerrit Thomas Ritveld, Bu bina domestik
mimarinin gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Basit Materyal ve renkler titiz bir mantıkla,yeni uzaysal ilişkiler
elde etmek için kullanılmıştır. O ZAMANLAR MAKİNELERLE OLUŞTURULMUŞ FORMLAR ÇOK SOĞUK
VE SERT BULUNUYOR,EKONOMİK VE TEMİZ OLMAMALARI SEBEBİYLE tercih edilmiyordu. Bu yüzden Ritveld, bu binada çeliği
bile hiç gizlemeden kullanmış ve sağlamlıkla estetiğin gelişmesine gerek olmadıgını
göstermiştir. Atık su boruları bile görünür, fonksiyonları belli olacak şekilde yerleştirilmiştir. Binanın
alt katı klasik kutu şekilli odalardan oluşsada,üst katta sürgülü duvarlarla 2,3 veya 4 parçaya ayrılabilen
tek bir oda bulunur. Bu özelliğiyle yapı Frank L.Wright;ın değişken mekan anlayışını
geliştirmiştir.Mies van der Roche nin akan mekan anlayışına öncülük etmiştir.
Bauhaus
Binası: Gessau,Almanya, Walter Gropius, Bauhaus binası hem uygalama hem konsept açısından,binanınmimarı
ve okulun yöneticisi olan Gropius un düşüncelerini taşır.Bauhus okulunun amacı;daha önce ayrı olan
disiplinleri bir araya getirmektir. Bina 3 ana parçadan oluşur ve tasarlanırken güdülen ana amaç fonksiyonel olmasıdır.
Binanın birbirinden hem ayrılan hemde köprülerle birleştirilen 3 bölümü;Dizayn okulu,atölyeler ve öğrenci
Yurdudur ve her biri ayrı bir yöne doğru uzanmaktadır. Modern Sanatın Gelişiminde çok önemli olan
bu okulun binası da modern mimari açıısndan aynı oranda önem taşır.
İşçi Evi:1927,JJ.P
Oud,Rotterdam-Hollanda, Mimarın yapısı evlerinde erken bir doruk noktası olmuş ve 1927de Henry Russel
Hitchcock tarafından modern mimarinin belki de en güzel örneğiolarak nitelendirilmiştir. İki katlı
evleri harmonik bir bütün olacak şekilde tasarlamıştır. Devamlı bir balkon evleri birleştirmektedir.
Bu eserinde Oud, De stijl etkilerinden kurtulmuş ve materyalin olağanüstü ekonomik kullanımına dayanan,bireyselden
ziyade kolektif bir düşünceyi benimseyen bir mimari anlayışa hizmet etmiştir.

Mobilya Tarihi
“MISIR DÖNEMİ” *Çatalhöyükte 8000 yıl önce bulunan Ana Tanrıça Heykeli: Aslan kafasından
kolçakları olan bir mobilyadır.Rahat bir döşeğe sahip olması için derisi içine hayvan yün ile doldurulup
oluşturulmuştur.
*Asur dönemine ait rahip koltuğu.
Olumsuzluktan olumlu bir sonuç çıkarılarak
meydana getirilmiştir. Bunun nedeni rahibin bir cemaat adamı oluşudur. Bu yüzden cemaate karşı dingin,statik
rahat olmayan bir duruş sergilemesinin gerekliliğidir.
*Bir Mısır Atölyesinde çalışan
insanlar: Değerli eşyaların tasarlandıgı ve imal edildiği atölye ve burada kullanılan
3 ayaklı oturma elemanları.
*Orta Mısır dönemine ait mobilya: 17. sülale dönemine aittir.Sırtlık
hareket etmemesine ragmen ayakların kondugu kısım hareketlidir. Böylelikle ayaklarda oluşan varislerin
önü alınmaya çalışılmıştır. Oturma smındaki çukur bölgeye yastıklar konuldugu
sanılmaktadır,mobilyanın malzemesinde abanoz,tik ağacı gibi sert ağaçlar kullanılmıştır.
*Orta
Mısır Dönemi Taburesi: Yay şeklinde bir oturma elemanıdır. Birbirine geçmelerle bağlanmıştır.
Oturma kısmının tam ortasında destek elemanı uygulanmış olup malzeme olaraksa ahşap
kullanılmıştır. 19.yy daki Thonet tasarımlarına öncülük etmiştir.
*Mücevher Kutusu:
Orta
Mısır dönemine ait bir mobilyadır. Yazı kutusu olarakta kullanılabildiği sanılmaktadır.
Kakma semboller kullanılarak süslenmiştir. Malzeme ahşaptır,kenar kısımları abanoz üstübeçle
kaplanarak temiz yüzey oluşturulup kaplanmıştır.
*Tutankamon’un Mezarından çıkan
Sandık:
Eğimli bir kapağa sahiptir. Orta bölümünde bir saçağı bulunmaktadır. İşlemelerde
Tutankamon’un karısı betimlenmiştir. 18.yy barok tasarımlarına öncülük etmiştir.
*Ev
Tipi Sanduka:
Sandık kısmı ayaklar üzerinde olup depolama bölümü ayakların yukarısındadır.Bunun
nedeni içindeki objelerin rutubetten zarar görmemesidir. Üçgen alınlıklı bir kapağa sahiptir.
*Orta
Mısır Dönemine ait Taht:
Ayaklar aslan pençesi görünümündedir. Altınla kaplanıp izolasyon(aplike)ile
yapılarak kullanılmıştır.Aplikasyon usulüyle,sırt kısmına fildişi süslemeler
yapılmıştır.Altlarda metal çekmeler bulunmaktadır.Bu çalışmalar 20.yy kadar gelmiştir.
*Kraliçe
Heteperes’in Boyunluğu: Kısa süreli boyun dinlendirme aletidir. Özellikle sıcak ve nemli gecelerde
yumuşak bir yastıktan daha fazla rahatlık sağladıgından dolayı kullanılmıştır.
Ayrıca keten bandajlarla bu kafa dinlerdiricilerin bazıları yumuşatılıyordu.Tam manasıyla
rahat değildir.
*Katlanabilir ilk Sandalye:
Orta kısmında bir mil bulunmaktadır bu sayede
sandalye katlanabilmektedir.
*Tahtaravan Şeklinde Sandık
*Mısırda vazo üzerinde bir mekan
ve adalet konusunun ele alındığı bir sahne:Dış bükey ayakları ve bunların vida yardımıyla
tuturuldugunu görmekteyiz.(4 aklıdır)
*Kraliçe Hepeteres’in Yatağı: 4. hanedanlık
dönemine ait bir mısır mobilyasıdır. Kan basancının hesaba katılarak oluşturulan
bir tasarım örneğidir. Yan tahtaları ayak paneline doğru eğim kazanıyordu,pençeli aslan ayakları
kullanılmıştır. Ayak panellerinin üzerine gül ve gonca motifleri kakılmamıştır.
*Kraliçe
Hepeteres’in Koltuğu:Daha çok dini objeleri andıran oymalara sahiptir. Kakma yüzeyler birer örgü motifini
andırıyordu. Ve dış taraftaki motifler bir palmiye dalına tünemiş olan Horus’un şahinini
andırıyordu.Lotus çiçekleriyle süslenmiş olup tasarım rahatsızdır.
*Sitamun’un
koltuğu:
Altın yalıtılmış.yardımcı Metal bağlantılarla sırt
kısmı sağlamlaştırılmış bir mısır mobilyasıdır. 17 ve 18. yy i
etkilemiştir.ince bir işçiliğin ürünüdür.Sırtlık kısmındaki motifte Burada dişi insan
başlıkları kullanılmıştır.Başlarındaki taçlar,yüzeyler altın kaplamaydı.Perukları
ise koyu ahşap olarak bırakılmıştır.Birleştirme sistemi zivana geçmedir.Rahat bir oturuş
sağlanması için yastıklarla desteklenmiştir.Ayak kısımları sağlamlık kazanılması
açısından bronz çiviler kullanılmıştır.
*Sıcaklık nedeniyle kafes biçiminde
yapılmış bir mısır taburesidir.
*Açılır kapanır sisteme sahip bir mısır
mobilyasıdır.
*Tutankamon’a ait taht: Oturma kısmı hasır örgü,sırtlığı
hafif eğik deriden yapılmış,sırt kısmının rahat olması için yastıklar kullanılmış,mobilyanın
uzun ayakları olduğu içinde ayak taburesi kullanılarak ergonomi sağlanmıştır.
*Boğa
ayaklı günümüze en yakın çizgilere sahip olan Tutankamon dönemine ait dama taşı sehpası.
*Milattan
önce 400-500yy Şahısların evlerinde kullandıgı mobilyalar: sırtsız hayvan ayaklı
deri kaplı oturma elemanı. (Not: Mısırdan yunan dönemine ait bir etkileşim izlenmektedir.Mısırda
ortak özellikse hayvan ayaklı mobilyalardır)
“YUNAN DÖNEMİ” *Klismos:
Yunana özgü
sırtlığı olan,ahşap zıvanayla pençelenmiş.Ergonomik bir toruma elemanıdır. Sırt
kısmını ve beli ağrıtmadıgı görülmektedir. Dayandıgı yer yumuşaktır(deri).MÖ.500
yılına aittir. Dış bükey dört ayak ve önünde ayak taburesi vardır.Ayaklardaki eğim ağaçların
ısıtılmasıyla sağlanmış olup yere tam basması hedeflenmiştir. Bu tasarımı
ilerde Thonet’ler de kullanmışlardır.
*Etrüsklere ait aydınlatma elemanı:
400-500.Objenin
üst tarafında kandilin konuldugu kısım bulunmaktadır.Orta kısmında hayvanın tırmanışının
betimlendiği bir kabartma ve birde eros bulunmaktadır.(Elinde evreni tutan )3 ayak üzereinde denge sağlanmaktadır.
*Kline-Sedir:
Vazo
Üzerinde sedire uzamş bir erkek ve ona hizmet eden bir kadın betimlenmiştir.Optik algılama nedeniyle sedirin
boyu vazo resmindeki insandan küçük yapılmıştır. Sedirin baş kısmı yüksek tutulmuştur.
Sedirlerin ayakları ahşap zıvanalarla oluşturulmuş iyon başlıklı bir sütun oluşturulmuştur.
Yatağın üzerinde çarşaf yoktur. Yatagın altında üç ayaklı elini uzatabilecegi bir sehpa bulunmaktadır.
(Adam sol tarafa doğru uzanmaktadır-sağlık açısından)
*Fidyos’un Yapmış
oldugu Pantheon Tapınağında bulunan Tabureler: Tabureler taştan yapılmıştır ve
rahatsızdır. Bunun nedeni üzerinde oturan tanrıların statik duruşlarının yansıtılmasıdır.
*Milattan
400.yılına ait at şeklinde oturma elemanı.
*Seramikten yapılmış taht.
*Romanesk
döneme ait 3 adet hayvan ayaklı katlanabilir olan sehpa.
“BİZANS DÖNEMİ” *İsa’nın
çarmığa gerilişinin hikayelendirildiği oymalı ahşap Taht. Yastıklar kıçtadır.Sırt
kısmı iç bükeydir.
*Bizans Dönemine ait Mektup Kutusu:Yastık bel kısmında bulunmaktadır.Yakından
çekilmiş bir fotograftır.
“GOTİK DÖNEM” *Oturma Gurubu ve yazı tahtası: yazı
yazma ihtiyacınesneyi yendien tasarıma yönlendirmiştir.
*13-14.yy Başlarına ait İngiltere’de
bulunan Taht: 16.yy’a ait alt kısmı ilave edilen bir sandık kutu stili oturma guruplarıdır. Gotik
unsurlar görülmektedir.Aslanın üzerinde oturuyormuş etkisinin verildiği bir oturma elemanıdır(soldaki)
*Kral
Martin’e ait taht:
Önemli günlerde kralın oturdugu dökme gümüşten yapılmış,Aragon kontu
Alfonso’ya ait tahtır.Sivri katedral kubblere benzeyen sırt kısmı görülmektedir. Mobilya İspanyol
menşeylidir.Arkadan ve alttan ağırlığı tasıması için iki tane kalın taşıyıcı
ve önde ağırlığı dagıtan elemanlar bunmaktadır.
*İspanya’da yaşayan
Enriques ailesine ait olan bir sandık kutu taht. Zivanalarla birleştirilmiştir. Oval kısmı 2 parçadan
oluşturulmuştur.
*15.yy a ait evin içinden eşyaların betimlendiği resim:
Altta uzun
oturma elemanı (sıra tipi) önünde ayak koyma kısmı masif ahşaptan yapılmıştır
masa üstünde satranç tahtası üzerinde oturma gurubu. Solda kürsü şeklinde yuksek bir oturma ve o döneme ait şömine
görülmektedir.
|